Pandemi dönemi içerisinde şeffaf olmayan Sağlık Bakanlığı’nın, aşı uygulamalarında şeffaf olması gerekliliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekildeTTB Merkez Konseyi açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Mevcut iktidarın tamamen işlevsiz hale getirdiği koruyucu sağlık hizmetlerinin temel araçlarından olan aşının, ne kadar sürede, kaç doz, öncelikle kimlere yapılacağı; aşılama ile ilgili programlarının olup olmadığı hızla toplumla paylaşılmalıdır. Salgınla baş etmek isteniyorsa aşının toplumun tüm kesimlerinin ulaşabildiği ücretsiz bir hak olduğu unutulmamalıdır. COVID-19 aşısının süreci, influenza aşısındaki gibi kötü yönetilmemelidir.”
Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde yer alan 219 adet Kovid-19 aşısı adayından klinik deneme aşamasına geçen kişilerin faz çalışmalarını ve ruhsatlandırma aşamalarını Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak büyük bir titizlikle takip ettiklerini ifade eden Merkez Konseyi, açıklamasını şu ifadelere yer verildi: “Bazı ülkelerde Acil Durum Kullanım İzni ile aşının uygulanmasını da bilimsel ve etik yönüyle takip etmekteyiz. Türkiye’de uygulanacak olan her aşıyı da toplum sağlığı adına inceleyeceğimizin ve toplumu bilgilendireceğimizin altını bir kez daha çizmek isteriz. Toplum sağlığı bizim birinci önceliğimiz ve sorumluluğumuzdur.“
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun 2 aralık tarihli toplantısının ardından aşılar ve Türkiye’deki aşılama süreçleriyle ilgili olarak gerçekleştirilen açıklamaya rağmen kamuoyundaki belirsizliğin devam ettiği ve TTB’ye çok sayıda soru geldiği belirtilen açıklamada şu ana kadar uluslararası bağımsız denetleyici kuruluşlar tarafından ruhsatlandırılmış bir aşı çalışması bulunmadığı ifade edilerek şu uyarılar yapıldı:
* Pandeminin başından bu yana aşı konusunda yapılan çalışmalar biyoteknoloji ve informatik teknolojilerin gelişmeleriyle geçmişe göre daha büyük bir hızla yapılmakta; çalışmaların klinik öncesi ve klinik deneme safhaları kayıt altına alınmakta; belgelendirmeler güvenilir ve bağımsız olan değerlendirme/onaylama kuruluşları tarafından yerine getirilmektedir. Bu kapsamda üretilmiş ve ruhsatlandırılmış olan bir aşıya, güven duyulacaktır.
* Sağlık Bakanlığı’nın şeffaflıktan uzak tutumu; aşı olmaya yönelik endişe ve belirsizlik yaratan her türlü söylem ve uygulaması, halk sağlığı açısından risk oluşturacaktır.
“Toplumun tüm kesimlerine eşit ve adil bir şekilde ulaştırılmasıdır”
* Türk Tabipleri Birliği olarak aşıların hangi ülkede üretildiğinin, üreten firmanın hangisi olduğunun bir önem taşımadığını kamuoyuna buradan bildiririz. Covid-19 aşısının bizler için önem taşıyan yanı bilimsel ve etik kurallara uygun ruhsatlandırılmış olması; tüm dünyada ve Türkiye’de toplumun tüm kesimlerine eşit ve adil bir şekilde ulaştırılmasıdır.
“Siyasi baskı nedeni olmamalıdır”
* Aşının AR&GE çalışmalarından ruhsatlandırılıp sunulmasına, soğuk zincirle taşınmasından dağıtımı yapılarak uygulanmasına kadar her basamağı gündelik politikanın, rekabetin ve ticaretin konusu dışında tutulmalıdır. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir Covid-19 aşısı için önceden anlaşma/sözleşme imzalaması, bir kamu kurumu olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu üzerinde de siyasi baskı nedeni olmamalıdır.
“Şeffaf bir şekilde paylaşmalıdır”
* Sağlık Bakanlığı, aşıların ruhsatlandırma süreçlerini; etkili ve güvenli olduklarına ait belgeleri, kamuoyuyla, basınla ve emek-meslek örgütleriyle şeffaf bir şekilde paylaşmalıdır.