Gözenekleri büyük maskelerin koruyuculuğunun düşük olduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Maskeyi taktınız, çok rahat nefes alıp veriyorsanız maskenin çok işlevi yoktur. Siz bütün gücünüzle üflediğinizde maskenin şişmesi lazım. Eğer şişmiyorsa maske işe yaramıyordur” dedi.
Koyu renkli maskelerin giysilerde olduğu gibi güneş ışınlarını daha çok tutarak terlemeye yol açabileceğini belirten Mehmet Ceyhan, koronavirüs salgınına karşı koruyuculuk göz önüne alındığı zaman renginin önemli olmadığına vurgu yaptı.
Ceyhan şu ifadeleri kullandı: “Maskedeki dokunun gözenekleri büyükse o zaman bulaştırıcılığı daha fazla yani koruyuculuğu düşük. Eğer gözenekleri küçükse daha iyi korur. Beyaz renkte klasik cerrahi maskelerin daha uygun olduğunu bilmemiz lazım. Gerek kağıt gerek kumaş maskeler ıslandığı zaman özelliğini kaybeder. Aşırı sıcaklarda terlediğinizde maskenin özelliğini de yitirdiğini düşünmeniz lazım.”
“Rahatlık, terlememek açısından tabii ki bambu”
Bambudan yapılan maskelere de değinen Mehmet Ceyhan, “Bambu rahat nefes alıp vermek için değil bambu daha az terletir, sadece öyle bir avantaj olabilir… Rahatlık, terlememek açısından tabii ki bambu ve pamuk maskeler daha rahat kullanılıyor” dedi.
“Nemli ortama maskeyi bırakmak riske atmak olur”
Aşırı sıcaklara karşı maskeyi buzdolabı veya derin dondurucuda muhafaza ederek, kullanmayı kesinlikle önermediğini ifade eden Mehmet Ceyhan şunları söyledi: “Buzdolabına koyduğunuzda ne kadar süre sizi serin tutabilir, en fazla 1-1.5 dakika tutar sonra tekrar normal sıcaklığa döner. Ben bunun çok geçerli bir yol olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Buzdolabının içi nemli bir ortam, nemli ortama maskeyi bırakmak riske atmak olur. 1-2 dakikalık serinlik için maskenin özelliğini riske atmak çok kabul edilebilir gibi değil. Islatıp takmak zaten yanlış, ıslandığında maskenin özelliği mutlaka azalıyor. Hatta kumaş maskeler için, ‘Islandı, o maske hiçbir işe yaramaz’ diyorum. Onu uygun bir yere koyun, eve gidince yıkayıp kurutun, kuruduktan sonra kullanın. Islanan hem kağıt hem de kumaş maske özelliğini kaybeder.”
“O yüzden daha çok test yapıyorlar”
Koronavirüs salgınının etkisinin azaldığı yönünde yanlış algı olduğuna vurgu yapan Mehmet Ceyhan, “Biz Türkiye’de böyle görmüyoruz. Yüksek oranda ağır hastamız var. Bu ölüm oranlarının azalmasının tek nedeni var; artık herkes daha hazırlıklı. O yüzden daha çok test yapıyorlar. Siz 1000 kişi tarar, 300 hasta bulursanız ve bunun 10’u ölüyorsa siz çok fazla taradığınızda örneğin; 10 bin kişi test yapıp bunun içinde 500 tane vaka bulduğunuzda bunun belki 50’si, 30’u ölüyor ama payda büyüdüğü için oran düşük çıkıyor.
Yoksa şu anda dünyada ölüm sayıları açısından bir azalma yok, dünyanın genelinde böyle. ‘Daha hafif seyrediyor, korkulacak bir şey yok’ düşüncesi maalesef insanların tedbirleri gevşetmesine neden oluyor. Virüs halen son derece tehlikeli, öldürücü ve yayılma hızı yüksek. Bulaştırıcılık kat sayısı iki-üç arasında. Enfeksiyonu geçiren kişi ortalama iki-üç kişiye bulaştırıyor. Yani bir vaka yeterince önlem alınmadığı takdirde üç hafta sonra karşınıza 70-80 vaka olarak çıkabiliyor.”