Bu süre içerisinde birinci ay kontrolü biten 600 hasta olduğunu ve onların verilerini değerlendirdiklerini ifade eden Tükek açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti: “Bu hastalardan 300 kişi bizde yatan hasta, 200 kişi ayakta ve 100 kişi de dışarıdan takipli hasta kliniğimize başvurdu. Hastaların büyük çoğunluğu iyileşiyor ancak göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ishal problemlerinin de bazı hastalarda devam ettiğini gördük. Özellikle göğüs darlığı ve öksürük problemi yüzde 25 oranında devam etmekte. Yüzde 10-15 oranında hastada ishal şikayetinin devam ettiğini gördük. Yüzde 20 oranında ise göğüs ağrısı şikayeti ağrısı devam ediyor. Bunları hastalığın devamı gibi algılıyoruz. Özellikle nefes darlığı ve öksürük, bronşlarda meydana gelen bir hiperreaktivite sonucu meydana gelmiş olabilir. “
Üçüncü ve altıncı ayda gerçekleştirilen kontrollerde nefes darlığı ve öksürüğün kalıcı bir hasar mı yoksa geçici bir bronş rahatsızlığı mı olduğunu söyleyebileceklerine dikkatleri çeken Tükek, bir iki vakada da kalple ilgili sorunlar gözlemlediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Kalp enzimlerinin hala yüksek olduğunu görüyoruz. Bunlarla da ilgili kardiyak MR çalışması yapılıyor. Dünyada da bununla ilgili birtakım yayınlar var. Kalpte hücre infiltrasyonu ve kalp iltihaplanmasına kadar giden bir süreçten söz ediyoruz. MR sonuçlarına göre de kalple ilgili bir hasarlanma mı var yoksa geçici bir süreç mi göreceğiz.”
İç hastalıkları asistanı Dr. Yunus Çatma da iyileşme gösteren hastaları bir ay sonra merkeze çağırıldıklarını belirterek “Hastaların burada mevcut şikayetlerini sorguluyoruz. En çok devam eden şikayetler göğüs darlığı, öksürük ve ishal olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.