Gazi Üniversitesi’nden çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, gerçekleştirilen uygulamaların tesirinin 10 gün sonra görüldüğü yönünde açıklamada bulundu. Profesör, yeni sokağa çıkma yasağının, vaka sayısındaki artışa göre karar verileceğini ifade etti.
DHA’ya konuşan Bilim Kurulu üyesinin açıklamalarından satır başları şöyle:
*Bilim Kurulu kararları, Sağlık Bakanlığı’na tavsiye niteliğindedir. Öneriler, Sağlık Bakanlığı ve hükümet tarafından değerlendiriliyor. Nasıl ve ne zaman uygulanacağı değerlendirildikten sonra uygulamaya sokululuyor. Hafta sonları piknik alanlarında, sokaklarda en fazla yığılmaların olduğu zaman.
*(İki günlük yasak) Bu tür şeylerin tabii hemen ertesi gün etkilerini görmeyebilirsiniz, görmeyeceksiniz de zaten. Bunların, yaptığınız uygulamaların etkilerini 10 gün sonra ancak görebiliyorsunuz. Çünkü mikroorganizmanın kuluçka süresiyle, ortaya çıkış süresiyle alakalı. Ortalama beş-altı günde zaten hastalığın kuluçka süresi ortaya çıkıyor ama 14 güne kadar da uzayabiliyor bu süre.
*Sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından vatandaşlar rehavete kapılmamalı. Temasın yoğun olduğu yerlerde hastalığın zincirini kırma şansı çok azalıyor. ‘İki gün evde kaldık’ rehavetine kapılmamamız gerekiyor. Bütün uygulamaları sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam ettirmemiz gerekiyor ki bu durumdan rahatlayalım. Çünkü bugün yaptığımız uygulamanın tesirini biz 10 gün sonra görüyoruz. Eğer ki rahat etmek istiyorsak, önümüzdeki günleri daha rahat geçirmek istiyorsak, hastanelerimizin yığılmaması, sağlık personelinin rahatlaması gibi isteğimiz varsa yapacağımız iş belli: evde duracağız, temaslardan kaçınacağız.
*65 yaş üstü ve 20 yaş altı gruplar için sokağa çıkma yasağı sürüyor ancak diğer grupları ‘Evde kal’ çağrısına uymayabiliyor. Dünyadaki gözlemlerinize baktığınız zaman havaların ısınmasıyla birlikte aslında çok fazla vakaların azalmadığını görebiliyorsunuz. ‘Havaların ısınmasıyla birlikte vakalar azalacak’ diye bir beklenti içerisine girmek doğru değil. Yeni bir virüs bu. O yüzden yine önlemlerimize devam etmemiz gerekiyor. Ama havaların ısınmasıyla birlikte, evlerinin havalandırılması, temasların daha az olacağını düşündüğünüz zaman vaka sayılarının daha az olabileceğini söyleyebilirsiniz. Ama bunu görmeden ve sıkı kurallara uymadan görmek mümkün değil.
*(Yeni yasak gelir mi?) Sağlık Bakanlığı değerlendiriyor, ona göre de çıkarımlar yapıyor. Bundan sonra da elbette ki vaka artış hızına göre gerekli değerlendirmeler ve uygulamalar yapılacaktır. Ocak ayının başından beri çalışıyoruz… Neler olabilir, neler olmayabilir; hepsini masaya yatırıyoruz. Bu değerlendirmeleri, projeksiyonları Sağlık Bakanlığı’na sunuyoruz. Biz sonuçta tavsiye edici bir Bilim Kurulu’yuz. Bundan sonra ne olacak? Hiç kimse bunun cevabını veremez. Bugün bile önemli. Çünkü vaka ne olacak? Dün iyiydi ama bugün artışa geçebilir, yarın artışa geçebilir, belki başka bir uygulama gerekebilir. Önümüzü görmemiz gerekiyor. Yani önümüzde neler olacak… Uygulamaya aldığımız yasaklar, uygulamalar nasıl bir sonuç verecek?
*Bu tür pandemilerde salgını durdurmanın en önemli yolu aşıdır. Etkili bir aşınız olacak. Toplumunuzun yüzde 80-90’ını aşılayacaksınız ve bu zinciri kıracaksınız. Çünkü bağışıklık sisteminizi uyardığınız zaman mikroorganizma sizde hastalık yapamayacağı için etrafta da hasta sayısı az olacağı için hastalık da kendiliğinden bitecek. 2009’da ‘domuz gribi’nde yaşadığımız gibi. Ancak böyle bir durum yok. Aşı çalışmaları çok hızlı bir şekilde devam ediyor, Türkiye’de de aşı çalışmaları yapılıyor ama yakın bir zamanda gelecek mi? Gelebileceği konusunda çok umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim.