Farklı ülkelerden 37 bilim insanının bir araya gelerek, artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılayacak, açlık kaynaklı ölümleri engelleyecek ve çevreye verilen zararı en aza indirgeyecek ‘kolektif’ bir beslenme planı geliştirdi. ‘Gezegensel Sağlık Diyeti (Planetary Health Diet)’ adı verilen bu plan ile, önümüzdeki onyıllarda milyarlarca insanın beslenebilmesi adına gerekli koşullar sıralanıyor.
Söz konusu diyet, 2050 yılında 10 milyara yaklaşması beklenen dünya nüfusunu doyurmayı, her yıl 11 milyon insanın açlık ve yanlış beslenme kaynaklı hastalıklardan ölmesini engellemeyi, aynı zamanda da sera gazı salımlarını en aza indirgemeyi, herhangi bir türün yok olmasını engellemeyi, çiftlik arazilerin yayılmasını önlemeyi ve su kaynaklarını korumayı hedefliyor.
Herkes düzenini değiştirecek!
Peki kolektif diyete göre her birimizin ne yemesi ve ne yememesi gerekiyor? Diyetin içeriği esasında çok şaşırtıcı değil: Abur cubur yok, et tamamen yasaklanmıyor ve sebzeye ağırlık veriliyor.
Ancak tüm dünya için düşünüldüğü zaman, bu beslenme modelinin hedeflediği küresel dengenin sağlanabilmesi için Avrupa ve Kuzey Amerika’da et tüketiminin haftada bire düşürülüp ciddi oranda azaltılması, Doğu Asya’nın balık tüketimini düşürmesi ve Afrika’nın nişastalı sebzeleri azaltması gerekiyor. Her bir kişinin yediklerinin yarısının sebze olması öneriliyor; proteinin de et ağırlıklı değil, baklagiller ağırlıklı bir diyetle alınması öngörülüyor.
Ne yiyeceğiz?
Diyetin bir günlük içeriği şöyle (*):
– 50 gram yemiş (ceviz, fındık, fıstık gibi)
– 75 gram fasulye, nohut, mercimek veya diğer sebzeler
– 28 gram balık
– 13 gram yumurta (haftada yaklaşık bir yumurtaya denk düşüyor)
– 14 gram kırmızı et
– 29 gram tavuk
– 232 gram karbonhidrat (tam tahıllardan alınacak şekilde)
– 50 gram nişastalı sebze
– 250 gram süt ürünü (günde yaklaşık bir bardak süt)
– 300 gram sebze
– 200 gram meyve
– 31 gram şeker
– 50 gram zeytinyağı
(*) Bu miktarları bir hafta üzerinden hesapladığınızda, her bir kişiye haftada bir köfte veya ayda bir bonfile önerilmiş oluyor. Bu matematik, aynı haftada iki porsiyon balık ve iki porsiyon tavuk yenmesine olanak tanıyor.
‘Daha iyi bir dünya hayali’
Araştırmaya Harvard Üniversitesi’nden katılan Profesör Walter Willet, söz konusu diyetin büyük çeşitlilik içerdiğini ifade ederek, “Bu besinleri binlerce farklı şekilde eşleştirebilirsiniz” açıklamasında bulundu. İsveçli araştırmacı Line Gordon ise “Daha iyi bir dünyanın hayalini kurma vakti geldi” diye konuştu.
Araştırma nasıl yapıldı?
Araştırma, tıp dergisi Lancet’in oluşturduğu 37 kişilik bir komisyon tarafından gerçekleştirildi. Çiftçilik, iklim değişikliği ve beslenme gibi alanlarda uzman bilim insanları, bu diyeti iki yıl içerisinde geliştirdi. Sonuçlar Lancet dergisinde yayımlandı.
Şimdi komisyon araştırmanın sonuçlarını dünya çapında hükümetlere ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlara sunacak.