Sanatçı sergide, portre fotoğrafları serisinin eşlik ettiği “Atlas Fractured (2017)” ve “The Slave Ship (2015)” başlıklı iki video enstalasyon sunuyor.
Theo Eshetu eserlerinin çıkş noktasına ve içeriklerine dair şunları anlatıyor.
“Kültürel kimlikler hiçbir zaman sabit ve tanımlı olmamış, politik gelecek tasarıları tarafından oluşturulmuş ve biçimlendirilmiş, tarihsel olaylar tarafından inşa edilmiş ve yıkılmış, kültürel nesnelerin yerlerinden edilmesiyle ve nüfusların göç etmesiyle dalgalanmalar göstermiştir; bunların hepsi de zamanın akışı içinde kimlikleri sabitlemenin olanaksızlığına işaret eder gibi görünmektedir, çünkü kimlikler doğaları gereği sürekli değişim içerisindedir. Bizim tek tanımlayabileceğimiz şimdiki zamandır; şimdiki zaman da grotesk ve değişkendir ve sırtında geçmişin hayaletlerinin getirdiği bir yükü taşımaktadır. Bununla birlikte, şimdiki zamanın belli bir güzelliği de vardır; yeni adalet yargılarının oluşabilmesi yönünde bir diriliğe, yeni uyum arayışlarına ve yüzeysel ve göstermelik politik eğilimlerin aksine, henüz var olmayan melez durumlara yönelik bir kabul ve heves içerir.”