Bir cinayeti, kurbanı ve katili araştırırken, kendi geçmişini de anlamaya çalışan yazar, kitabında bir suçun sırlarını aydınlatarak aynı zamanda kişisel tarihimizi nasıl yazdığımızı da gösteriyor. Ezber bozan bu kitap, hukukun düşündüğümüzden daha da kişisel bir mevzu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Peki Bir Bedenin Gerçeği’nin konusu ne?
Klasik sayılabilecek bir polisiye, çocuk kaçırma, kayıp vakası gibi görülse de ”affetmenin gücü” adına yazılmış.
Korkunç bir suç. Gizlenen aile sırları. Bedenlere saklanan gerçekler. Avukatlar. Katiller. Hapishaneler. Alkolik ebeveynler. Yüzleşmemiz gereken travmalar ve sarsıcı gerçek bir hikâye.
Yıl: 1992. Bir çocuk kayboldu: Jeremy Guillory. Annesi mahalledeki komşulardan birinin kapısını tıklattı. Kapıyı açan gözlüklü, zayıf, saçları dağınık bir adam: Ricky Langley. Anne, Ricky’ye oğlunu görüp görmediğini sordu. Ricky görmediğini söyledi. Yalan söyledi.
Sessiz ormandaki gönüllüler… Bir çocuğu, masum bir çocuğu arıyorlar. Jeremy, Ricky’nin kaldığı evde, odasındaki dolabın içinde, battaniyelere sarılmış duruyor. Ağzına kirli bir çorap sıkıştırılmış. Jeremy nefes almıyor. Katili Ricky ise arama çalışmalarına yardım ediyor.
Alexandria Marzano-Lesnevich idam karşıtıydı. Ancak hukuk stajı sırasında Ricky’nin fotoğrafı ve davasıyla karşılaşınca içinde uyanan hislere kendi bile şaşıracaktı. Alexandria, Ricky’nin işlediği suçu araştırmaya başladı. Bu adam, Alexandria’nın da geçmişindeki bir düşmanı, izlerini hâlâ taşıdığı travmayı hatırlatacaktı.