Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam tasarımı bölümünden mezun olan Seda Boy ile sanat anlayışından, Beyaz Körlük ismini verdiği sergisinin çıkış noktası ve bu süreçte nelerden etkilendiğine kadar merak edilenleri konuştuk.
İşte Seda Boy ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…
1- Öncelikle ilk kişisel serginizi tebrik ederim. Bize biraz kendinizden ve sanat anlayışınızdan bahseder misiniz?
-Teşekkür ederim. Ben 2017 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam tasarımı bölümünden mezun oldum. Aynı yıl BASE sergisine, 2018 yılında ise Düşler Ülkesi: Troya sergisine katıldım.
Kavramsal bir anlayışla yaklaştığım çalışmalarımı tek bir malzeme ile kısıtlamadan serbest bir şekilde üretiyorum. Konularımı çoğunlukla toplumsal, güncel, politik olayların insan üzerindeki etkileri belirliyor.
2- Serginizin çıkış noktası nedir, nelerden etkilendiniz?
– Görmek ve körlük hakkında çalışmalarıma ve oluşan fikirlerime okuduğum Jose Saramago’nun “Körlük” isimli romanı da eklendiğinde aslında serginin temeli ortaya çıktı. Romanda bahsedilen beyaz körlük salgını ile anlatılan; tüm insanlığı ele geçiren ve çürümesine sebep olan korku idi. Ben de buradan hareketle günümüze bakışımı anlattım.
3- Eserlerinizi üretirken nelerden esinleniyorsunuz, dikkat ettiğiniz şeyler nelerdir?
– Aslında yaşamdaki her şey beni besliyor. Tabii daha çok dikkatimi çeken insanın yarattığı sorunlar ve toplumdaki, bireydeki izleri oluyor. Çok sayıda birimden oluşan enstalasyonlarımda minimal bir anlatım ile birlikte tekrarı kullanıyorum.
4- İlk kişisel serginiz “Beyaz Körlük” ile ilgili eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
– Sergim 27 Mart’a kadar Krank Art Gallery’de görülebilir. Yakın zamanda da galerinin sitesinden online sergi turu izlenebilecek.(www.krankartgallery.com)