Guardian’ın, “21. yüzyılın en iyi 100 kitabından biri” olarak seçtiği Seda Çıngay Mellor’un çevirisiyle okurlarıyla buluşmaya hazırlanan kitap 19 haziran gününde raflardaki yerini alarak okurlarıyla buluşacak.
The Economist’in, “Neredeyse Homeros’un yazdıkları kadar görkemli. Meşhur olaylar ve mitolojik isimler bu kitapta büyülü biçimde yeniden hayat buluyor. Dokunaklı ve usta işi bir roman,” olarak tanımladığı “Kızların Suskunluğu”nda, Man Booker ödüllü İngiliz yazar Pat Barker, Troya Savaşı’nı Akhilleus, Odysseus ve Agamemnon gibi intikam peşinde olan erkeklerin değil, onların gölgesinde kalmış bir kadın olan Briseis’in gözünden anlatıyor ve İlyada Destanı’na yepyeni bir bakış açısı getiriyor.
Kitabın arka kapağından
Onu görmeden önce sesini duydum: Çığlığı surlarımızın içinde yankılanıyordu. Tanımak için onu görmenize gerek yoktu, şanı savaşacağı yerlere önceden gelirdi: Yüce ve zeki Akhilleus, tanrılara benzeyen Akhilleus… Ondan bahsederken bu isimlerin hiçbirini kullanmazdık. “Kasap” derdik biz ona.
Beni kendi şehrimden, tahtımdan kopardığı gün eski hayatıma dair her şey ardımda kaldı. Troya’yı almak üzere yola çıkmış bir ordunun kölesi, kardeşlerimi ve kocamı öldürmüş Akhilleus’un odalığıydım artık. Kim olduğunu önemsemediği bir ganimettim onun için, fazlası değil. Neyi mi önemserdi peki? Şanını… çünkü pazarlık böyle yapılmıştı, hilekâr tanrıların ona verdiği söz buydu: Troya surları altında erken bir ölüme karşılık ebedi şan ve şeref. Ve ölümü yakındı, bunu biliyordu…