AKP’nin Büyükçekmece’deki seçim sonuçlarına yönelik olarak olağanüstü itiraz yapmasına da değinen Öztrak, “AKP’nin YSK temsilcisi, bu dönemde sık sık İçişleri Bakanı ile görüştü. Bu neyin nesi. Bu şunu gösteriyor. İktidar partisi bir itiraz dosyası hazırlarken devletin polisi, devletin Adalet Bakanı yani herkes yardımcısı oluyor. Bunları delillendirmek için. Yani bu ne biçim bir adaletli seçim anlamak mümkün değil. Listeler üzerinden itiraz çıkarmak mümkün değildir” diye konuştu.

Faik Öztrak’ın yaptığı açıklamasından satır başları:

Şu anda duyduğum kadarıyla Büyükçekmece’de hala polisler dolaşıyor. YSK da AKP’nin Büyükçekmece talebini yoğunluk nedeniyle 2 gündür görüşmüyor. Tablo son derece açık. AKP İstanbul’da kaybettiği seçimi FETÖ kumpası ile masada kazanmak için önünü açmışlardır.

Elimizde trajikomik dilekçeler var. Bu tutanaklarda neler yok ki. 14 yaşındaki çocukla tutanak imzalatmaya çalışmışlar. Bir şeyler imzalatıyorlar. Vatandaş korkuyor imzalıyor. Tutanak örnekleri vatandaşlara verilmiyor. Ne toplanmaya çalışılıyor insanlar anlamıyor.

Aslında bunu yapan polisler hayatlarından hiç memnun değiller. Dün basın toplantısı yapmadım. Polis teşkilatının kuruluş yıldönümüydü dün. Polislerin kuruluş yıldönümünü ben de kutluyorum. 3600 ek göstergenin takipçisi olacağımızı iktidar tarafından açıklanan reform düzenlemenin için de bunu görmediğimizi bunu paylaşmak istiyorum. EYT hiç yok.

Peki, ne hedefleniyor? Bu tutanaklarla itirazlarla seçimlerin sonuçlarını etkileyecek kadar taşıma seçmen var diyecekler.

YSK’nın bundan önce almış olduğu kararlar var. Ben bu defa hataya düşmemelerini bekliyorum. YSK’nın alacağı tarihidir. Bu karar Türk demokrasinin geleceğini belirleyecektir.

Dün bu ülkede yaşanan krizi derman olacağı gerekçesiyle bir ekonomik program açıklandı. Yapısal dönüşüm adımlarıydı adı. Baktığımız zaman bugün bu programı konuşan yok. Herkes İstanbul seçimlerini konuşuyor. İstanbul seçimlerinin konuşulmasının nedeni var. Yatırım yapanlar şunu merak ediyor. Türkiye sandıktan çıkan iradeye saygılı mıdır? Bu tüm yatırımcıların Türkiye’nin hukuk ülkesi midir değil midir yatırım yapalım mı yapmayalım mı buna göre karar verecekler.

Bu program normalde bu seçim tartışmalarının bitmesi ardından açıklanması beklenirdi. Ama yapmadılar.

Ülkenin hala daha bir planı yoktur. 5 yıllık bir kalkınma planı anayasada yer almasına rağmen yoktur. Bu da hem bütçeyi hem diğer çalışmaları sakatlamaktadır hukuken. Bir plan hazırlayamayan iktidar önce yeni bir ekonomi programı diye bir şey hazırladı. Şimdi de yapısal dönüşüm adımları. Bunlar adımdır tedbirdir. Türkiye 2001 yılında krize girdiğinde meclisten her gün yasa çıkaracak şekilde çalışmalar yapılmaktaydı.

Bu programdan anlıyoruz ki Türkiye’de finans sektöründe bu seçim sürecinde ve daha önceki krizde ciddi sıkıntıları olmuş. Bu kamu bankalarında yandaşların yatırımları batmış. Bu devlet tahvillerini devlet ödüyor. Bu krizin yükü buradan milletin sırtına yıkılmıştır. ama bu da yetmemiş kıdem tazminatına el atılmış.

Kıdem tazminatı çalışanların işten atılmasını kolaylaştıracak bütün düzenlemeler konusunda çalışan kesimlerin onayı alınmadan sadece çözüm ortakları dediği iş alemiyle aldığı karar son derece hatalı olmuştur.