Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısı sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Burada 23 Haziran gününde tekrarlanan ve CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun galibiyeti ile sona eren İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimine değinen Erdoğan, “CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu bir kez daha tebrik ediyorum” dedi.
“İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır. 31 Mart seçimlerinde hem birleştirme tutanaklarında hem sandık kurullarında sonucu etkileyebilecek sorunlar tespit edilmişti. Bu seçimlerde gerek belediye meclisinde kahir ekseriyetle partimiz seçimi kazanmıştı, komisyon seçimlerini yine AK Parti almıştı, başkan vekilliklerinde arkadaşlarımız göreve gelmişti” diyen Erdoğan sözlerine şu ifadeler ile devam etti:
“ Şu ana kadar yaşadığımız süreç tamamen hukukidir. Tabi ki biz Binali Bey’in seçimi kazanmasını arzu ettik. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Binali Bey, İstanbul’da bürokrat olarak başladığı hizmet yolculuğunu Meclis Başkanı olarak bugüne kadar sürdürmüştür. Kendisi bunca bilgisini, birikimini, projesini hayata geçirmek için aday olmuştur. Ancak İstanbul halkının takdiri bu şekilde gelişti. Bizim için önemli olan milli iradenin tecelli etmesidir. Son seçim, kimin kazandığının ötesinde milli iradenin tecellisi bakımından kıymetlidir.
“Görmezden gelerek kulağımızın üstüne yatma lüksüne sahip değiliz”
31 Mart’ın galibi ise tartışmasız şekilde Cumhur İttifakı’dır. AK Parti ve MHP’dir.
2009’da yüzde 44.7 oranında, 2014’de de yüzde 47.9 oranında oy almıştık. Geçtiğimiz pazar günü de bu oran yüzde 45 olarak gerçekleşti. İstanbul’la ilgili projelerimizi Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Eksiklerimizi tespit edip bunları çözme noktasına gideceğiz. Bu sorunlar için gerekli adımları atacağız. Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üstüne yatma lüksüne sahip değiliz.”
“Yunanistan başbakanı kendi kendine bir şeyler söylüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu sözler ile devam etti:
“Güvenlik ihtiyaçlarımızdaki farklı gereksinimlerini karşılama konusundaki farklı seçeneklere de kapımız açıktır. Türkiye baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve önümüzdeki ay inşallah teslim almaya başlıyoruz.
Bölgemizi ve dünyamızı ilgilendiren kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde birileri yine Türkiye’yi kendi içine hapsetmeye çalışıyor. Biz bunu en baştan gördüğümüz için önlemlerimizi aldık. Ekonomi ve güvenliğe ilişkin politikalarımızdan taviz vermeyerek tavrımızı ortaya koyduk. Terör örgütlerini etkisiz hale getirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Suriye’de terör örgütünün saldırılarını boşa çıkardık. Türkiye’yi bölgedeki krizin ve yıkımın bir parçası haline getirmeye çalışanların çabalarını karşılıksız bıraktık.
Terörist başının açıklamaları, örgüt içinde ve bölgede ciddi ayrışmaların ortaya çıktığının kanıtıdır. Doğu Akdeniz’de bulunan her kaynağın adil bir şekilde paylaşımını sağlayana kadar bölgede attığımız adımların devamını getireceğiz. Kıbrıs Türklerinin hakkını, hukukunu yok sayan girişimlere asla izin vermeyeceğiz.
Geçmişte sondaj, arama tarama gemilerimiz yoktu. Kiralama sistemleriyle bulabilirsen kiralayacaksın, bu çalışmaları yürüteceksin. Ama şimdi hamd olsun 4 tane bu tür gemiye sahip olduk. Şimdi bu gemilerle birlikte Doğu Akdeniz’de çalışmalarımıza başladık. Bütün bunlarla beraber, bunların güvenliğini de silahlı kuvvetlerimizin ilgili birimleriyle beraber yürüyoruz. Yunanistan Başbakanı kendi kendine bir şeyler söylüyor. Ne söylerse söylesin, bizim haklarımız var. Silahlı kuvvetlerimiz tedbirlerini aldı, alıyor.
Türkiye’nin sondaj gemisi (Fatih)
Sözde siyaset yapanlar bizim bu noktada niçin böyle adımlar attığımızı sorgulayabilirler, eleştirebilirler. Ama bunların böyle bir derdi yok. Onların ‘Kuzey Kıbrıslı soydaşlarımızın hakları gözetiliyor mu?’ gibi bir derdi yok. Ama bizim var. Burayla ilgili Fransa’nın söyleyebileceği hiçbir şey yoktur. Türkiye, Yunanistan, İngiltere biz garantörüz. Sen konuşamazsın.”
Damadına toz kondurmadı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
Erdoğan, konuşmasında ekonomi alanına da değindi. Damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelik olarak gerçekleştirilen eleştirilere karşı, ekonomide meydana gelen gelişmeleri anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
Türkiye’nin ekonomideki asıl hedefi yüksek teknolojiye, markalaşmaya dayalı üretimi ve ihracatı geliştirmektir. Maalesef sözde siyaset yapan birileri eğitimde attığımız adımları, sağlıkta attığımız adımları küçümsemeye çalışıyor. Adalet alanında yaptığımız adımlarla, ulaşımda attığımız adımlarla prim yapmaya çalışıyorlar. Şu kadar bölünmüş yol yaptım demekle mi oy alacaksınız? Şunu da söyle be, yüksek hızlı tren getirdik diye mi millet size oy verecek? 26 tane havalimanını 56’ya çıkardık diye mi millet size oy verecek? O olmayacak, bu olmayacak. Ya sen niye varsın o zaman. Siyasi kadrolar bu ülkede ne yapar? Ben şimdi bir vatandaşımızın güzel bir tebriğini perdede göstermek istiyorum. O anlamış. Ama sözde siyaset yapan… Neyse isim vermeyeyim anlamamış. Benim Kahramanmaraşlı kardeşim anladı ama, bu hanımefendi hala anlayamadı. Bu tabii bir tanesi.
Allah’ın yardımıyla, milletimizin ferasetiyle yakında yeniden ekonomimizin yükselişe geçmeye başladığını göreceğiz. Dolar bir süredir 6’nın altında, Merkez Bankası’ndaki döviz rezervlerimiz yeniden 100 milyar dolar seviyesine yaklaştı.
AK Parti 17 yıllık iktidarında, 81 milyona tümüyle ulaşan, kapsamlı hizmetlere imzasını atmıştır. Kökene göre, bölgeye göre haritalandırma anlayışımız asla yoktur. Lafla kucaklama olmaz, icraatle olur. Ve bunu biz yaptık. İşte Güneydoğu, işte Doğu. Buralarda parti olarak kim vardı? Malum partinin dışında hep oralarda biz olduk. Bugün varız, inşallah yarın da olacağız. Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, genişlettik. Bugüne kadar yaptığımız her yatırımdan vatandaşlarımız istifade etti. Birileri tweetler atıyor, ya biz neyi getirmedik ki? Bunlarda göz var ama görmüyor. Gidin Şanlıurfa’yı, Gaziantep’i gezin, Siirt’i gezin. Acaba buraların 10 yıl öncesiyle şu anki durumu nedir, gidin bir yerinde görün.
Birileri orada okullarımızı, camilerimizi yıkarken, oralarda terör estirirken bütün oraları kurtaran kim oldu? Okullarımızı yeniden ayağa kaldıran biz olduk. Camilerimizi yeniden inşa ederek halkımıza sunan biz olduk. Değerli kardeşlerim, eğer biz Kürt kardeşlerimizi bir kenara koymuş olsaydık bizden öncekiler gibi oralara hiç uğramazdık. Buralarda ayrım yapılamaz. Biz 82 milyonu kucakladık. Kardeş edindik ve her yere bu hizmeti götürdük. Önümüzdeki dönemde yine istisnasız her insanımızın günlük hayatına dokunacak, refah seviyemizi yükseltecek işlere öncelik vereceğiz. Her görüşten kardeşimizle gönül köprülerimizi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Bize bir adım atana biz koşarak gideceğiz.”
Kabine değişikliği tartışmasına son nokta konuldu
Erdoğan grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kabine değişikliği ile ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, “Siparişle kabine değişikliği olmaz” ifadesini kullandı.