CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarının bile beklentilerin üzerinde geldiğini ifade ederek, “Son açıklanan veriler, enflasyonda tek rakamın artık hayal olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Erdoğdu enflasyon rakamlarına yönelik olarak yaptığı değerlendirmesinde, TÜİK’in makyajlanmış rakamlarına karşın fiyatlardaki yükselişin gizlenemediğine dikkatleri çekerek şunları söyledi:
“Merkez Bankası’nın hedeflediği patikadan tamamen çıkmış durumdayız. Enflasyonun önümüzdeki bir yıl içinde tek haneye inmesi artık mümkün değil. Çekirdek enflasyon da çift haneli enflasyona çok uzak olduğumuza işaret ediyor. ‘Faizler düşünce enflasyon düşecek’ diyenler bunun mümkün olmadığını gördü. Düşük faiz politikası, mevcut duruma rağmen talep doğurdu. Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, sarayın para arzı politikası ters tepti ve TÜİK’in açıkladığı enflasyon bile yükseldi.”
Gıda enflasyonunun yıllık olarak 6 baz puan artış yaşayarak yaklaşık yüzde 13 oranına yükselirken, aylık olarak yüzde 1.60 oranına gerilediğine ve buna karşın hizmet fiyatlarında meydana gelen artışın enflasyondaki yükselişte belirleyici olduğuna işaret eden Erdoğdu açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti:
“Akıllı bir planlama ile fiyat istikrarının sağlanması gerekli”
“Gıda fiyatlarında mevsimsel etki nedeniyle bir miktar düşüş zaten bu aylarda görülüyor. Ancak pandeminin de etkisiyle tarım ürünü ihracatı yapılmadı ve dolayısıyla meyve sebzede fiyatlar düştü. Ülkemiz açısından gıda ürünlerinde asıl sorun fiyatların aşırı oynaklığı. Çünkü tarımda bir planlama ve ona yönelik destek ve teşvik yok. Bu ay gıda fiyatları düştü ama gelecek ay ne olur Allah bilir. Çünkü devletin bir tarım politikası yok. İktidar tarımı o kadar ihmal etti ki, üretici ürünlerini dölleyecek arıyı bile dışarıdan ithal ediyor. Akıllı bir planlama ile destek ve kredi politikasıyla tarımın güçlendirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması gerekli.”
Gıda ürünlerinde çok az da olsa fiyat düşüklüğüne karşın vatandaşın bunu hissetmediğini kaydeden Erdoğdu, “Çünkü bizim vatandaşımız elektrik ve doğalgaza dünyada en yüksek ücreti ödüyor. Çünkü iktidarın bir tarım politikası olmadığı gibi bir enerji politikası da yok. Enerji ve tarım politikası olmayan bir ülkenin enflasyonda başarılı olması mümkün değil. Bugün aldığımız ürünün ne olursa olsun neredeyse birini kendimize birini devlete alır hale geldik” dedi.
Haziran ayına ait enflasyon oranlarının memur ve emeklinin maaş zammını belirleyecek olmasından dolayı verilerin önemli olduğuna işaret eden Erdoğdu, “Haziran ayı enflasyonu 1.13 yıllık enflasyon 12.70. Yani işçi ve memur emeklisi yüzde 4 zammın yanında, yüzde 1,75’i enflasyon farkı olmak üzere toplam yüzde 5.75 zam alacak. Aslında açıkladıkları enflasyon rakamlarına kimsenin inanmadığını, gerçek enflasyonun bu olmadığını onlar da biliyorlar. Amaçları enflasyonu düşük gösterip memur-işçi ve emeklilerin maaşlarına düşük zam yapmak” diye konuştu.
“Merkez Bankası’nın bu eğilimi devam ettirmesi gerekiyor”
İktidarın gelirlerini artırabilmek adına ek vergi ve gümrük vergilerinde artışa gittiğini anımsatan Erdoğdu, her türlü vergi artışının maliyet ve enflasyon artışı olarak kısır döngü oluşturduğuna dikkat çekti. Merkez Bankası’nın da piyasa koşullarına uygun olmayan faiz uygulamasının bir miktar talep artışı yarattığını bunun da fiyatları tırmandırdığını vurgulayan Erdoğdu, bunun en bariz örneği olarak 3 haftada 19 milyar TL’ye ulaşan konut kredilerini gösterdi. Kredi faiz oranları nedeniyle kredi kullanım hacminin çok arttığını ve son 20 yılın en büyük kredi genişlemesinin yaşandığını söyleyen Erdoğdu, şu görüşleri dile getirdi:
“Faiz indirimi döngüsünden çıkmış görünen Merkez Bankası’nın bu eğilimi devam ettirmesi ve piyasa ile koordineli davranması gerekiyor. Ülkeye döviz getirecek turistin bu yaz ne kadar gelebileceği belirsiz. Haliyle döviz girişinin yetersiz olduğu yerde enflasyon yükselirken faizleri daha fazla düşük tutamazlar. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı sağlamak gibi bir görevi çok gerilerde kaldı. Merkez Bankası bundan sonra çok akıllı davranmalı ve yabancı yatırımcı nezdindeki algısını değiştirmeye odaklanmalı. Banka buna enflasyon hedefini revize ederek, daha gerçekçi bir rakam belirleyerek başlayabilir.”