TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Ahmet Köse önemli son yıllardaki yaz aylarında yaşanan iklimsel değişiklikler hakkında açıklamada bulundu: “Küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu sel, taşkın, fırtına, kuraklık gibi olayların yanı sıra yıldırım, şimşek, hortum gibi olaylarda da artışlar görülmektedir. Bu durum ne ilk ne de son olacak. Her geçen yıl iklim değişikliğinin etkisiyle bu tarz hadiselerin şiddetinde ve sıklığında artışlar görülmektedir ve görülmeye de devam edecek” dedi.
“ELEKTROMANYETİK ALANLAR YILDIRIM VAKALARINI ARTIRIYOR”
Köse, özellikle son yıllarda Türkiye’de ve dünyada yaşanan ekstremum meteorolojik olayların, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sonuçlarını gözler önüne serdiğine dikkati çekti; “Hiçbir fırtınalı yağış diğerine benzemez. Bu durum ne ilk ne de son olacak. Her geçen yıl iklim değişikliğinin etkisiyle bu tarz hadiselerin şiddetinde ve sıklığında artışlar görülmektedir ve görülmeye de devam edecek.” değerlendirmelerinde bulundu.
Yüksek binalar, ağaçlar ve metalik eşyalar gibi iyonlaştırıcı malzemelerin yıldırım oluşumuna uygun koşullar hazırladığını belirten Köse, can ve mal kaybını en aza indirebilmek adına Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı uyarıların dikkate alınması gerektiğine işaret etti.
Köse, yıldırımdan korunmak için şunları söyledi:
“Yıldırımdan korunmak için 30/30 kuralına uyulmalı. Yani, şimşek çaktıktan veya yıldırım düştükten sonra 30 saniyeden daha az bir süre içinde gök gürültüsü duyulursa, ışık görüldüğü andan itibaren, en son gök gürültüsünden 30 dakika geçene kadar yıldırım tehlikesi var demektir. Dikkatli olunması gerek. Gök gürültülü bir fırtınaya yakalanıldığı zaman en iyi korunma yöntemi içeri girmektir.
Minare gibi yüksek bina ve yapılarda yıldırımsavar kullanılmalıdır. Yıldırım riski olan havalarda ağaç, bayrak ve telefon direkleri gibi yüksek objelerden, metalik eşyalardan uzak durulmalıdır. Ancak otomobillerin lastikleri yalıtkan olduğu için otomobil içleri güvenli yerlerdir. Açık arazide yere çömelerek oturulmalı, kesinlikle yere yatılmamalı, ayakların bitişik olmasına dikkat edilmeli ve gruplar halinde durulmamalıdır. Su üzerinde ise derhal karaya çıkmaya çalışılmalıdır. Şemsiye gibi sivri metal içeren eşyalar kullanılmamalı, elektrikli eşyalar fişlerinden çekilmeli ve mümkün olduğunca kullanılmamalı, özellikle evde telefonla konuşulmamalıdır. Lastik tabanlı ayakkabılar ve lastik tekerlekler yıldırımdan korumayı sağlar.”
Yıldırım düşmeden önce, açık sinyallerle erken uyarı verdiğini ama Türkiye’de meteorolojik okuryazarlık oranının düşük olması sebebiyle bu durumun fark edilmediğini aktaran Köse, “Acil durumlarda göreve giden polis, itfaiye ve ambulans araçları çakarlarını ve sirenlerini çalar. Gök gürlemesi siren sesi, şimşekler ise çakar vazifesi görerek yıldırımın çok yakında olduğunu bizlere bildirir.” diye konuştu.