Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomide yaşananlarla ilgili olarak, ‘Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır. Bu konuda rahat olun. Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik’ dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
İç siyasette olduğu gibi dış politikada da yoğun bir gündemin içinde olduk. Makamında oturan değil, koşan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı olmaya çalışıyoruz. Yurtdışında da ülkemizin gücüne güç katmak için gayret sarf ediyoruz.
Demokrasimiz 16 yılda atlattığı badirelerle, tüm dünyada parmakla gösterilecek bir konuma gelmiştir. Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan temel faktör insandır. İnsanı dikkate almayan hiçbir sistem başarılı olamaz. İnsanı motive etmeyen hiçbir model hedeflerine ulaşamaz. Yeni yönetim sistemimizin başarı çıtasını hiç şüphesiz insan belirleyecek.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde amir ne kadar önemliyse, personel de o derece önemlidir. Valinin görevi ne kadar kritikse, karayollarımızın durumunu kontrol eden işçinin görevi de o derece kritiktir.
Gezi olaylarıyla başlayan, 17/25 Aralık girişimiyle devam eden, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin bağımsızlığını hedef alan bu atakların farklı biçimlerine hazırlıklı olmalıyız.
‘İSTEDİĞİN KADAR BAŞKAN OL, ‘BEN YAPTIM OLDU’ DİYEMEZSİN’
Ekonomide fakir-fukaranın finans lobilerine peşkeş çekilmesine göz yummadık. Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik temelinin olmadığını, ülkemize saldırı niteliği taşıdığı herkesin tespitidir. Dünya Ticaret Örgütü var, atılan adımların bu örgütün umdeleriyle alakası var mı? Ben yaptım oldu diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin. Bir yandan stratejik ortak olacaksın, diğer yandan ayağına kurşun sıkacaksın. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bizim bunlara eyvallah dememiz mümkün değildir. Yaşadıklarımızın krizlerle ilgisi yoktur. Bambaşka bir durum ile karşı karşıyayız. Şu anda bizim bu olaylar karşısında temkinli şekilde attığımız adımlar var, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır.
‘ÜLKE OLARAK SERBEST PİYASA EKONOMİSİ KURALLARINDAN TAVİZ VERMEDİK’
Bu konuda rahat olun. Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik. Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var. Bunlara karşı da yargımız tedbirlerini almıştır, üzerine gidiyor. Sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Neye göre bunu söylüyorsun? Bunlar ihanet şebekesi. Ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz. Gereği neyse gereken bedeli ödeteceğiz. Bunların da inlerini başlarına geçireceğiz.
‘DEVLETLERİN BAŞARISININ SIRRI SAVAŞA HAZIR OLMAKTIR’
Türkiye’yi milyonların umudu haline biz getirdik. Ülkemize yönelik artan saldırıların hedefi asla şahıslar, partiler, kurumlar değildir. Her alanda böylesine düşmanca tavır içine girilmesinin gerekçesi yoktur. Burada amaç bağcıyı dövmek, bağcının dişlerini dökmek, ciğerini sökmektir. Türkiye’nin hedeflerinden vazgeçirmektir. Hangi bahene ile yapılırsa yapılsın operasyonun gerçek hedefi budur. Bu saldırılardan alnımızın akıyla çıkmamız milletimizin desteğiyle mümkündür. Kalıpları aşmak, ezberleri bozmak zorundayız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Bunun başka çıkışı yok. Bu oyunu hep birlikte bozacağız.
Hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatamaz. Bizim kırmızı çizgilerimiz bellidir. Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle “Yurtta sulh cihanda sulh” temel prensibimizdir. Devletlerin başarısının sırrı savaşa hazır olmaktır. Biz hazırız, her şeyimizle hazırız.