Müziğe ilgisi daha 5 yaşındayken balkonda eline sebze meyveyi alarak komşulara şarkı söyleyerek başlamıştır. Eğitiminin çoğunu İstanbul’da tamamlayan Akyol ünlü ressam olan babası Muzaffer Akyol’da tabi ki de bu yönde etkili şekilde kızının yönünü müziğe çevirmiştir. Babasının, kızı ’a sürekli Cemal Süreyya, Özdemir Asaf gibi isimlerle hikâyelerini anlattıkça sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Hatta 6 yaşındayken babasının söylediği anlattığı şeylerden sonra ‘deli gönül’ adında kısa bir şiir yazıp ‘artık ne kadar etkilendiysem, çok saçma deyip gülmüş’.
Bağımsız müziğin efendilerinden olan Gaye Su Akyol sadece kendisi söylemiyor yeri geldiğinde film veya dizilere müzikte yapıyor. Gün geçtikçe başarısını durmadan arttıran AKYOL yeniler de yine bir diziye müzik yapacağını da belirtmişti. İlk solo albümü olan ‘Develerle Yaşıyorum’ o tarihte tam bir kendi devini yaratmıştır. Yaşı daha genç olmasına rağmen sanatçının kesinlikle ileride tam bir minik serçe olacağını da bize gösteriyor.
70’lerin bestesini bugünkü müzik anlayışımıza göre harmanlayan Akyol’un müzik tarzına kolay kolay kimse ulaşamıyor. Durmadan çalışıp konser veren ve Akyol verdiği eğitimlerle de konuşuluyor tabi. Çok yakında vereceği konser bilgilerini söyleyen Akyol arkasında en büyük destekçisi olan Selda Bağcan’ın yanından da hiç ayrılmıyor. Gönüllerin baş tacı olan Bağcan’da Akyol için kesinlikle bu devrin en iyi genç sanatçılardan biri olduğunu söylüyor.