Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açıklamalarına göre; Türkiye’ye yönelik ticari yaptırımları nedeniyle ABD Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) resmi olarak tartışmaya davet edilirken, konuyla ilgili dava süreci başlatıldı.

İzmir’de tutuklu rahip Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılması talebi yerine getirilmeyen ABD, yaptırımlar uygulama kararı almış ve bu kapsamda Türkiye’den ithal edilen demir-çelik ve alüminyum ürünlerine vergiyi iki katına çıkarmıştı.

ABD’nin yaptırımlara karşılık aynı oranda misilleme kararı alan Türkiye dün sabah itibariyle aralarında, alkollü içecekler, otomobiller, kağıt, makyaj malzemeleri, PVC, taşkömürü, tütün ürünleri, pirinç ve bazı meyvelerin bulunduğu ABD ürünlerinin vergisini yüzde 140’a varan oranlara yükseltmişti.

Bakan Pekcan, 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) düzenlediği çalışma yemeğinde i‘ekonomik savaş’ olarak nitelenen süreci değerlendirdi.

Dünyayla ilişkilerin ticaretle geliştiğine dikkati çeken Pekcan, yarın da endüstri 4.0 ile akıllı araçlar ve yeni teknolojilerin dönüştürdüğü küresel ekonomide ilişkilerin yine ticaretle kurulacağını dile getirdi.

Bakan, 2009 krizi sonrası, özellikle Amerikan şirketlerinin yaşadığı karlılığın küresel liderliklerini güçlendirdiğine işaret ederek, “Bu karlılık dünya genelinde yatırımlara dönüşecektir. Bu yatırım pastasından Türkiye olarak en büyük payı almak zorundayız. Bu yönde yoğun çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu.

ABD resmen tartışmaya davet edildi
ABD’nin Türkiye’nin çelik ve alüminyum ihracatına yönelik vergileri artırmasını da değerlendiren Pekcan, şöyle konuştu: “Bunlarda yüzde 25 ve yüzde 10 olarak uyguladığı vergileri iki katına çıkarmış olmasına hemen karşılıklılık ilkesi gereği cevap verdik ve 22 kalem ithal ürünümüzde toplam 533 milyon dolarlık vergiye tekabül eden yaptırımlarımızı duyurduk. Bugün (dün) saat 17.40 itibarıyla Dünya Ticaret Örgütü’nde kendilerini panele davet ettik. Böylece DTÖ’de dava sürecini başlatmış olduk. Bugün yapmamız çok önemliydi, çünkü DTÖ ayda iki kere toplantıya giriyor. Eğer bugün yetiştiremeseydik 15 gün daha bekleyecektik.”