ODTÜ öğrencileri ağaçların kesilmesine neden olan KYK yurdu projesine karşı 60 gündür direniyor. Kampüse polis eşliğinde giren iş makineleri ağaçların büyük bölümünü kesti ve polis müdahalesi sırasında bir öğrenci gözaltına alındı. İzmir Selçuk’ta düzenlenen 17. Gençlik Yaz Kampına katılan ODTÜ öğrencileri ve gençler, rektörlüğü, hükûmetin temsilcisi gibi davranmakla eleştirdi.
Evrensel’den Berfin Rutbil ve Kutluay Ordu’nun haberine göre, ağaç katliamına karşı ODTÜ öğrencileri başta olmak üzere toplumun diğer kesimlerinden de tepki yükseldiğini söyleyen gençler, “Orada yapılacak olan KYK yurdunun ihtiyaç olmadığını, ağaçların kesilmemesi gerektiğini ifade ettiler. İktidarın doğaya karşı düşmanlığını çoğu politikalarında görüyoruz. Bugün HES projeleriyle derelerimize kelepçe vurmakta, ağaçlarımızı katletmekte, doğayı talan etmekte. ODTÜ’de verilen mücadele ağaçların kesilmesi mevzusunun dışında iktidarın tüm baskı politikalarına karşı bir duruşu ifade ediyor. ODTÜ’lü arkadaşların yanındayız, onları destekliyoruz” dedi.
“Polis saldırısı ile öğrenciyi karşı karşıya getiriyorlar”
KYK yurdu projesi için protokolün 2 sene önce imzalandığını söyleyen ODTÜ öğrencisi Hazal, “Mesele ODTÜ’de kamuoyuna gelmesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’de yaptığı konuşmada; ‘Mustafa Verşan Kök’ün beklediği KYK yurdu en yakın zamanda hallolacaktır’ söylemiyle yeniden öğrencilerin gündemine oturdu” dedi.
Ağaçların kesilmesiyle birlikte öğrencilerin bir araya gelerek Rektörlüğe yürüyüş gerçekleştirdiğini anlatan Hazal, “Aslında ODTÜ’de işçinin, emekçinin, akademisyenin, öğrencilerin temsilcisi olması gereken ODTÜ yönetimi, polisin üniversiteye girdiği andan itibaren hükümet temsilcisi gibi davrandı” dedi.
“Yavaş’ın teklifi kendiliğinden olmadı”
Hazal, üniversite içerisine polisin girmesine ve öğrencilere dönük polis saldırısına tepki gösterdiklerini dile getirdi. Sürecin başından itibaren ODTÜ öğrencileri olarak beraber hareket etmeye çalıştıklarını söyleyen Hazal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı yurt yapma teklifine itenin de öğrencilerin bu direnişi olduğunu vurguladı.
Hazal, “Mansur Yavaş’ın verdiği tepki ya da bir çıkış elbette gerekli ama kendiliğinden bir çıkış veya kendiliğinden ortaya çıkan bir teklif olarak değerlendirmemek gerekir, öğrencilerin tavrından bağımsız değerlendirmemek gerekir. Eskiden beri olan bir olay olduğundan Mansur Yavaş’ın bu hamleyi yapmakta ne ölçüde erken davrandığı tartışılabilir” diye konuştu.
