Herkes merak ediyor, Yılmaz Erdoğan’ın son filminin Netflix’e sinemayla aynı anda yayın hakkını vermesi konusunda ne düşünüyormuşum…
Birincisi: Sinemanın doğası, aynı anda en kalabalık seyirci ile seyredilmesi değildir, aksine bu sinemanın ticaretidir, ne kadar kalabalık seyirci o kadar bol para demektir. Oysa sinemanın doğası, bir delikten bakan bir gözün akan resimleri görmesidir, tek başına, sonra perdeye geçilmiş, sonra ekrana, ama göz ile film arasındaki ilişkinin doğası değişmemiş…
Yani, film denen şey, zaman içinde birçok evrim geçirmiş, kılıktan kılığa girmiş, değişmeyen tek şey “film” olmuştur, çekildiği ya da aktarıldığı materyal değişebilir, seyredildiği alan perdeden televizyona, bilgisayardan telefona değişebilir, değişmeyen tek şey neyi nasıl anlattığı değişse de bir “film”le bir hikaye anlatılabilmesi ve onu birden bine sayısı isteğe göre değişen gözlerin seyretmesidir.
İkincisi: Sinemanın evrimi birçok yeni ilişki biçimi dayatıyor, bir zamanlar filmciler bir yayın platformundan sponsor parası almaya çalışıyorlardı, şimdi aynı platformlar bizzat yapımcısı olduğu filmleri hem sinemada hem salonda gösteriyor, kim nereye nasıl satacağına kendisi karar veriyor, bu ilişkiler epeyce “organize işler” alanına giriyor, iyi düşünmek, sağlam adım atmak gerekiyor.
Yani, Organize İşler Sazan Sarmalı için de, sözkonusu satış yapılırken, platformun aynı anda, yapımcının 1 ay sonra demesi üzerine, 15 gün denilen bir orta noktada anlaşılmış, film sinemada da platformda da seyredilebilir olmuş, şu anda sinema seyircisini azaltmayacağı bariz olan, yani sayıları henüz düşük kalan platform aboneleri de bayram etmiştir…
Diyeceksiniz ki, yani ne diyorsun, diyorum ki güzel bir anlaşma yapmış BKM Film ve Netflix, ne sinema denen şey yara alır, ne de film denen şey, ama tabii bu süre meselesinde 1 ay diye diretilebilseydi iyi olurdu, malum gün gelecek abone sayısı öyle bir artacak ki sinema seyircisini etkileyecek, bu açıdan iyi bir başlangç olurdu, yine de kocaman bir uyarıyla duyuruldu sinema camiasına, bundan böyle filmcilerin yaptıklarından en fazla kazancı elde etmek için daha da organize işlere girecekleri aşikar…
Not: “Film sinemada izlenir” cümlesi bir tanıtım sloganından ibarettir, buradan nostalji çıkarabilirsiniz elbette, ben de katılırım hatta, ama maalesef o düzeyi bile geçtik artık, televizyonu dvd’yi filan boşverin, son dönemde çocukların göz bozukluklarının bilgisayar ekranından kaynaklandığı düşünülürken, şimdi özellikle telefondan seyretme alışkanlığı yüzünden arttığı söyleniyor, anlayın işte…
Bir Not Daha: Denilen odur ki, aslında BKM Film ile Netflix bir ay sonra platformda olacak diye anlaştılar, ama filmin gösterim tarihi mısır meselesi yüzünden ertelenince, önceden anlaşarak imzaladıkları tarih 15 güne denk geldi, Netflix’in erteleme şansı da yoktu, malum uluslararası ilişkiler, “organize işler” bunlar, o yüzden yayınlıyorlar filmi, böyle bir dedikodu da var, meraklısına…