Bilmem farkında mısınız, ard arda gösterime giren üç dizide birden, ana karakterler o ya da bu nedenle ortadan kaybolup 10 ya da 20 yıl sonra
geriye dönenler…
Fox’taki Vurgun’da 10 yıl komada kaldıktan sonra aniden uyandığında karısını yakın arkadaşıyla evlenmiş ve oğlunu da onu baba bilirken
bulan bir adam… Star’daki Kuzgun’da tehdit altında kalan annesinin üç çocuğunun en büyüğü olarak zorbaların götürmesine izin verdiği ve 20 yıl sonra kendi ailesini tanımayıp çocukluk aşkının ailesine intikam amacıyla
yanaşırken bulduğu bir adam… Kanal D’deki Yüzleşme’de 15 yaşındayken dört kişi tarafından tecavüz edildikten sonra vurulup öldüğü sanılarak bırakılan ama ablası tarafından sağ bulunup 20 yıl sonra intikam almak için başka bir kimlikle
eski kasabasına gelen bir kadın…
İnsan hakikaten merak ediyor, bu zaman aralıkları düşkünlüğü nerden çıktı, senaryo yazarlarına aynı anda aynı türden ilhamlar mı geldi, yoksa
ana konusu böyle olan çok tutmuş bir yabancı dizi filan mı vardı, ne oldu da sardılar buna?
Neyse, bu arada içlerinden Vurgun herhalde fazla seyirci bulamadığından birden final yapıp bu saçma denk gelişten çekilmiş
oldu, ama diğerleri salı ve çarşamba akşamları ekranda… Valla ne yalan söylemeli, ikisi de bir merakla seyrettiriyor kendini, genel
olarak güzel oynanmış, iyi çekilen, fazla boş bakışma gibi numaralara kaymayan, eli yüzü düzgün işler bunlar…
Yüzleşme’de Uğur Yücel, Hande Doğandemir, Engin Öztürk, Zeynep Eronat, Yeşim Ceren Bozoğlu, Şerif Sezer, Mesut Akusta ve Macit
Koper gibi, Kuzgun’da ise Barış Arduç, Burcu Biricik, Settar Tanrıöğen, Hatice Aslan, Levent Ülgen ve Caner Şahin gibi isimler var…
Ayrıca ekranlara iki yeni dizi daha geldi bu arada: Savaşçı ve Söz dizileri sürerken, onlarla aynı türden Nöbet, bu kez
Hatay’da bir kasabadaki jandarma bölüğünü konu alan, biraz fazla erkek işi gibi başlayan, neyse ki ikinci bölümde kadınları da ortaya
sürerek akıllıca bir hamle yapan bir dizi…
Bir Aile Hikayesi ise, büyük keyifle seyrettiğimiz This İs Us dizisinden uyarlandığı için ilk bölümü gayet enteresan olan, oyunculukları bazen
abartıya kaçıldığı göze kaçsa da şimdilik fena olmayan, bakalım bundan sonrasını ne yapacaklar diye beklediğimiz bir dizi, malum şişman kıza
şişman bir adam yerine zayıf bir sevgili bulmuş, bir aile komedisinde oynayarak ünlenen çocuğu televizyon dünyasına laf etmeyelim diye
reklam yıldızı yapmış, zenci olan adamı kaçınılmaz olarak çok zengin yaparak diğer özeliklerini aynı tutmuşlar, şimdilik bunlar kötü değişiklikler değil, bakalım…
Bu arada şunu fark etmişsinizdir, yerli dizilere de bayağı bakıyormuşum ben, hem yeni filmler, hem yabancı diziler derken, gözlerimden ve
kulaklarımdan özür diliyorum, çok üstlerine gidiyorum galiba…