Geçen yıl şubat ayı içerisinde Ayazağa Spor Kulübü’nün kalecisi 16 yaşındaki lise 2’nci sınıf öğrencisi Ömer Barış Topkara’yı Esenyurt’taki AVM’de arkadaşı ile birlikte hırsızlık şüphesiyle gözaltına alan polisler, iki genci birbirine kelepçeleyip hastaneye götürmüştü.
Hastane çıkışı kaçmaya çalışan gençler polisin havaya ateş açması sonucu durunca, yanlarına gelen sekiz aylık polis memuru 21 yaşındaki H.D.S. elindeki tabanca ile Topkara’nın kafasına sert bir şekilde vurmuştu. Bu esnada polisin elinin tetikte olduğu tabanca ateş almış, başından vurulan Topkara yaşamını yitirmişti. Müebbet istemi ile yargılanan polis, tutuklanmıştı.
Polise üç kez indirim yapılarak ikinci yargılamada 15 yıl hapis cezası verilmişti.
Yargıtay suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğünü gerekçe göstererek polise verilen 15 yıl hapis cezası kararını bozdu ve ‘bilinçli taksirle ölümüne neden olma’ suçundan dokuz yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Bozma ilamında, sanığın uyarıya uymayan maktulü etkisiz hale getirebilmek adına sağ elinde silahı tutarken dirseği ile maktulün omzuna vurduğu, bu sırada silah ateş alınca maktulün öldüğü ifade edildi.
Acılı babadan açıklama: Karar oğlumun kemiklerini sızlattı
Ömer Barış Topkara’nın babası Seyfettin Topkara karara dair şu açıklamayı yaptı: ”Bozma ilamında dirseğiyle vururken demiş. Burada dirsek yok. Direkt silahın kabzasıyla vuruyor. Hakimler bunu görmüyor mu görüntülerde? Oğlumu öldüren kişi bir ya da iki yıl sonra çıkacak ve hayatını sürdürecek. Karar oğlumun kemiklerini sızlattı.”