Mersin Mezitli ilçesinde 19 Eylül 2017 tarihinde yaşanan söz konusu olayda Feray Şahin’i kaldığı ev içerisinde tabanca ile vurarak ölümüne sebep olan Özel Harekât Polisi Fatih Burak Aykul hakkında ceza davasından sonra açılan idari soruşturma, uzun süre sonra sonuçlanabildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu geçtiğimiz ay nihai kararını vererek, Feray Şahin’i öldüren polis Fatih Burak Aykul’u (26) meslekten ihraç etme kararı aldı.
Kızı öldürülen anne tahliye kararına isyan etti
Feray Şahin’in annesi Aysel Şahin, “Gencecik üniversite son sınıf öğrencisi suçsuz, masum savunmasız kızımı öldüren o katil, indirimli 5 yıl 3 ay ceza aldıktan sonra, şartlı salıverilerek sokağa bırakıldı. Mahkeme, katilin yalanlarına bağlı kalarak, yok edilen delilleri sorgulamadan, Adli Tıp raporunu değerlendirmeden verdiği karar bizi ikinci kez öldürdü. Biz bu karara isyan ederken, bir diğer isyanımızda katil hakkında açılan idari soruşturmanın uzatılmasıydı.
Bizim vergilerimizle maaş verilerek, bu katilin yeniden mesleğine başlatılıp, eline silah verilmesinden çok kaygılıydık. Büyük vicdansızlık ve adaletsizlik olurdu. Çünkü katil yalan söylüyordu, silahla oynama ya da kazara patlama gibi bir durum söz konusu değildi. Mevcut delil, rapor ve tanık ifadeleri, hatta katilin bazı ifadeleri bu cinayetin kasten ve bilerek işlendiğini açıkça göstermektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü çok uzun süren bir soruşturma sonucu, bu kişinin meslekten ihracına karar verdiğini bize bildirdi. Şimdi Yargıtay’dan da toplumun ve bizim vicdanımızı rahatlatacak karar bekliyoruz. Gencecik kızın kanı yerde kalmasın, katil hak ettiği en ağır cezayı alarak bedelini ödesin istiyoruz. Öyle bir ceza verilsin ki, bir daha kimse böyle bir cinayet işlemeye cesaret bulmasın. Analar ağlamasın. Akan kan dursun istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Dosya sil baştan görülsün’
Öldürülen Feray Şahin’in babası Bekir Şahin, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ihraç kararı vicdanlarını kısmen rahatlattığını ifade ederek, “O katilin meslekten ihraç edilmesi elbette beklenilen ve olması gerekendi. Çünkü gencecik kızı katleden katil hiçbirşey olmamış gibi mesleğe geri dönmemesi gerekirdi. Ve öylede oldu. Çünkü o katil cinayetin delillerinin önemli kısmını yok etmişti.
Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi ve savcılık yok edilen delillerini hiçbirini sorgulamadı. Katilin yalanlarına bağlı kalarak komik bir ceza verdi. Bu asla kabul edilir değil, bu asla adalet, hak, hukuk olamaz. Suçsuz, savunmasız, masum bir kızı katleden o katil hak ettiği en ağır cezayı almasını istiyoruz. Şimdi tüm dikkatlerimiz Yargıtay üzerinde.
Yargıtay’ın bu cinayet dosyasının sil baştan yeniden görülmesi yönünde karar vermesini bekliyoruz. Ve o katile ağırlaştırılmış müebbet ceza verilmesini, bu cinayetin bedelini ödemesini istiyoruz. Davamızın sonuna kadarda takipçisiyiz. İhmali olanlarla yargı huzurunda hesaplaşacağız. Asla vazgeçmedik, pes etmeyeceğiz” dedi.