Son röportajımızda ise “Biz tahmini 15 Nisan itibariyle Vaka sayısındaki günlük artışın zirveyi görüp gerilemeye başlayacağını düşünüyoruz. Bu bir iki gün önce veya sonraya da kayabilir.” öngörüsünde bulunmuştu.
Biz de bu öngörüyü “Türkiye için bir sonraki kritik tarih 15 Nisan” manşetiyle sizlere aktarmıştık.
Dün itibariyle 15 Nisan tarihini geride bıraktık ve Türkiye’de günlük vaka sayısı artışında Altan Ertürk’ün öngördüğü gibi bir düşüş gözlemleniyor.
Geldiğimiz noktada Altan Ertürk ile yeni analizleri ve öngörüleri üzerine bir devam röportajı daha gerçekleştirdik:
7 Nisan tarihinde yaptığımız röportajda “15 Nisan itibariyle Vaka sayısındaki günlük artışın zirveyi görüp gerilemeye başlayacağını düşünüyoruz. Bu bir iki gün önce veya sonraya da kayabilir” öngörüsünde bulunmuştunuz. Bu öngörünüz gerçekleşti gibi gözüküyor. Bundan sonrası için analizleriniz ne gösteriyor?
Evet bu öngörüde bulunmuş ve hatta sonunda da “Dört gözle günlük vaka sayısı artış tablosundaki kırılmanın yaşanmasını bekliyoruz.” diyerek tamamlamıştım sorunuza cevabımı.
Bir yandan günlük test sayısını artırırken, bir yandan da günlük vaka sayılarında düşüş gözlemliyorsanız, bu virüsün gerilediği anlamına geliyor. Bu da tablolara yansıyan ilk umut verici gösterge oluyor her ülkede.
Türkiye’nin günlük vaka artışında 12 Nisan’da geriye doğru bir kırılma gerçekleşti. Aşağıdaki tabloyu inceleyecek olursak 11 Nisan tarihi itibariyle Türkiye günlük vaka sayısı artışında ilk defa 5 binler bandını geçerek zirveyi gördü ve günlük vaka sayısı artışı 5.138 oldu. Türkiye bundan önceki 11 gün kademeli artan bir seyir izlemişti; 4 gün boyunca 2 binli sayılarda kaldı, sonraki 4 gün boyunca 3 binli sayıları gördü, sonraki 3 gün de 4 binli sayıları gördü ve 11 Nisan’da 5.138 vaka ile zirveye ulaştı.
12 Nisan itibariyle beklediğimiz düşüş kırılması gerçekleşti ve son 4 gündür de 4 binler bandında seyrediyor günlük vaka sayısı artışı.
Tüm ülkelerde bu düşüş zigzaglı bir seyir izliyor. Ama buna gerçek anlamda düşüş diyebilmek için çıkışların daha düşük bir aralıkta kalması ve daha önce gördüğü zirvenin değişmemesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde 3 binler aralığına indiğimizde daha da rahatlayacağız ve virüsün gerilediğini daha da rahat söyleyeceğiz.
Bu gerilemede dışarıda virüsün yayılmasını engellemek için alınan önlemlerin devamlılığı büyük rol oynuyor. Bu önlemler gevşetilirse veya yetersiz kalırsa virüsün tekrar sıçrama yapmaması için hiçbir sebep yok. Bu yüzden geriliyor diye rehavete kapılmamak lazım. Önlemlere uymaya ve uygulamaya devam.
Vaka sayısında düşüş gerçekleştikten sonra diğer ülkelerde nasıl bir seyir izliyor?
Yine buna 7 Nisan tarihinde yaptığımız röportajda da değinmiştim.
Günlük vaka sayısında geriye doğru bir kırılma gerçekleştikten 6-7 gün sonra da bir çok ülkede ölüm vakası günlük artışlarında düşüş kaydediliyor.
30 Mart ve 7 Nisan tarihlerinde yaptığımız röportajlarda günlük ölüm vakası artışlarında ÇİN’e yakın bir seyir izlediğimize ve bunun böyle devam etmesinin çok önemli olduğuna sürekli vurgu yapmıştınız. Bu seyir hala devam ediyor mu?
Evet bu seyir hala devam ediyor. Çin’in seyir tablosunda bizim için 22 Nisan’a denk gelen tarihte Çin 150 ölüm vakası ile zirveyi görmüştü. Sonrasında günlük ölüm vakalarında büyük bir düşüş gerçekleşiyor ve bir daha da 100 ölüm vakasının üzerine hiç çıkmıyor, yükseldiği gibi kademeli bir düşüşle tek haneli rakamlara geriliyor.
Daha önceki röportajlarda da 22 Nisan tarihinden sonra Türkiye’de de ölüm vakalarında bir düşüş gözlemleyebileceğimizi sürekli vurgulamıştım zaten. Bunda da bir iki gün geriye veya ileriye kayma olabilir tabi ki.
12 Nisan tarihinde vaka sayısı artışında aşağı doğru kırılma gerçekleştikten sonra bu olasılık çok daha güçlendi şu anda.
Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde günde binlerin üzerinde ölüm vakalarının gerçekleştiği bir tabloda zirveyi Çin gibi 150 ölüm vakasında görmek gerçekten en iyi senaryo ve bu yüzden biz bu grafiğin sıçramamasını umut ediyoruz sürekli.
Geçen röportajda 22 Nisan tarihi ve Nisan sonu itibariyle Çin, Dünya ortalaması ve İtalya’nın ulaştığı toplam ölüm vakası sayıları üzerinden bir Türkiye değerlendirmesi yapmıştınız. Bu öngörülerde bir değişiklik var mı?
Hayır, grafik hala aynı paralellikte seyrettiği için bu öngörülerde bir değişiklik yapmadık. Çin bize göre 22 Nisan tarihine denk gelen tarihte 2.445 ölüm vakasına ulaşmıştı. İtalya bize göre 22 Nisan tarihine denk gelen tarihte toplamda 13.157 ölüm vakasına ulaşmıştı.
Bizdeki seyir hala Çin’e paralel devam ettiği için 22 Nisan’da toplamda 2.500 civarı, Nisan sonunda da toplamda 3.000 civarı bir ölüm vakası gerçekleşebilir demiştim. Öngörülerimiz hala bu çerçevede.
Bu durumda Türkiye için bir sonraki kritik tarih 22 Nisan diyebilir miyiz?
Evet diyebiliriz tabi. Ama tarihten çok nasıl bir seyir izlediği önemli. Yani günlük vaka sayısındaki düşüşün kademeli olarak gerilemeye devam etmesi, bunun akabinde de günlük ölüm sayılarında aynı kırılmanın gözlemlenmesi çok önemli.
Sizinle röportaj yaptıktan 3 gün sonra 10 Nisan akşamında bir sokağa çıkma yasağı krizi yaşadı Türkiye. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu grafikleri etkiler mi? Etkilerse bunun etkisi ne zaman görülür?
Evet 10 Nisan akşamı ciddi bir kriz yaşandı. Bunun bu grafikleri etkileme ihtimali tabi ki var. Bu kadar sayıda insanın sokağa dökülüp sosyal mesafe kuralını ihlal etmesi gerçekten çok kötü bir tablo oldu. Sanırım 24 Nisan tarihinden sonra bu olayın etkisini grafiklerde göreceğiz.
2 saatlik dilimde 250.000 – 300.000 kişinin sokağa çıktığı yönünde açıklama yapıldı. Bu sayı etkiler mi?
Kaç kişinin sokağa çıktığına dair tabi ki bizim elimizde açıklananın dışında bir veri yok. Ama 30 büyük şehirde 25.846 mahalle var. Her mahallede sadece tek bir noktada 50 kişi ortalamalı yığılma yaşanmış olsa, bu toplamda 1,2 milyonun üzerinde kişinin 10 Nisan akşamı 22:00 – 24:00 saatleri arası sosyal mesafe kuralına uymadığı anlamına gelir.
30 Büyükşehrin toplam nüfusu 62.720.000, buna Zonguldak’ta eklenince yasağın kapsadığı illerin nüfusu 63 milyonu geçiyor. 63 milyonluk nüfusa uygulanacak sokağa çıkma yasağının daha planlı ve programlı uygulanmasının gerektiği çok açık.
Siz önlem olarak sokağa çıkma yasağının uygulanmasını savunuyordunuz. Dünyada hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulayan başka ülkeler veya bölgeler var mı? Onlarda bu yasak nasıl bir takvimde duyuruluyor?
O hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak dünya üzerindeki birçok yer vardı. Örneğin, bunlardan biri de Amerika Birleşik Devletleri’nde Navajo Nation bölgesiydi.
Navajolar kuzeydoğu Arizona, güneydoğu Utah ve kuzeybatı New mexico bölgeleri arasında 17,5 milyon dönümlük arazide yaşayan 350.000 nüfuslu Kızılderili ulusu. Bu bölgeye Navajo Nation deniyor.
Uygulanacak yasak 57 saat ile sınırlıydı. 10 Nisan Cuma akşam saat 20:00 da başlayan yasak, 13 Nisan Pazartesi sabaha karşı 05:00 da son bulacaktı.
Yasağın uygulanacağı tarihler, yasağın süresi ve içeriği bölge halkına 5 Nisan tarihinde duyuruldu. Yani yasak başlamadan tam 5 gün önce.
Dünyada Sokağa çıkma yasağı veya benzer kısıtlamalar uygulayan ülke sayısı çok mu?
Ülkelere göre bu uygulamalar farklı biçimlerde ülke genelinde veya bölgesel olarak uygulansa da temelde uygulamaları Sokağa Çıkma Yasağı (Curfew), Karantina (Lockdown) ve Evde Kalma Emri (Stay at home order) diye 3 uygulamaya ayırmak mümkün. Bunları uygulayan ülkelere bazı örnekler vermek gerekirse şu listeyi paylaşabilirim sizinle
Amerika Birleşik Devletleri: Çeşitli eyaletlerde evde kalma emri, Fayetville ve Newyork’da 21:00 – 06:00 arası sokağa çıkma yasağı, Taos NM’de 22:00 – 06:00 arası sokağa çıkma yasağı
Arjantin: 13 Nisana kadar karantina uygulaması
Arnavutluk: Pazartesi-Cumartesi günleri 13:00 – 05:00 arası sokağa çıkma yasağı, Pazar günleri ise tam karantina uygulaması.
Avustralya: Karantina uygulaması
Avusturya: Karantina uygulaması
Belçika: 19 Nisana kadar karantina uygulaması
Bolivya: 2 hafta boyunca ulusal çapta karantina
Bosna Hersek: Ülke genelinde 20:00 – 05:00 arası sokağa çıkma yasağı, 18 yaş altı ve 65 yaş üstüne tüm gün sokağa çıkma yasağı uygulaması.
Brezilya: Karantina uygulaması
Cezayir: Başkentte 19:00 – 07:00 arası sokağa çıkma yasağı, Blida şehrinde tam karantina uygulaması
Çin: 23 Ocak – 22 Mart arası Wuhan bölgesinde 2 aylık katı karantina uygulaması ve farklı bölgelerde farklı uygulamalar.
Danimarka: Karantina uygulaması
El Salvador: Karantina uygulaması
Endonezya: Bölgesel karantina ve sokağa çıkma yasağı uygulamaları
Fas: Ülke genelinde Karantina
Fransa: Karantina uygulaması
Gürcistan: 21:00 – 06:00 arası sokağa çıkma yasağı
Hindistan: Katı Karantina uygulaması
İrlanda: Karantina uygulaması
İsrail: Karantina uygulaması
İtalya: Katı karantina uygulaması
Kanada: 7 bölgede belirli temel aktiviteler dışında evde kalma emri uygulaması
Kolombiya: 24 Mart-26 Nisan arası karantina uygulaması
Kosova: 17:00 – 06:00 arası sokağa çıkma yasağı
Kosta Rika: Sokağa Çıkma Yasağı
Kuweyt: 17:00 – 04:00 arası sokağa çıkma yasağı
Lübnan: Karantina ve 19:00 – 05:00 arası sokağa çıkma yasağı
Macaristan: Evde kalma ve emri ve Karantina uygulamaları
Malezya: Karantina uygulaması
Meksika: Sokağa Çıkma yasağı
Mısır: Akşam 19:00 – sabah 07:00 arası sokağa çıkma yasağı
Peru: 20:00 – 05:00 arası 14 gün sokağa çıkma yasağı ardından, 18:00 – 05:00 arası 13 gün sokağa çıkma yasağı
Suudi Arabistan: Karantina uygulaması ve bazı şehirlerde 15:00-06:00 arası, bazı şehirlerde 19:00 – 06:00 arası sokağa çıkma yasağı
Ürdün: Katı karantina uygulaması
Yunanistan: Karantina uygulaması
Son olarak nasıl bir normalleşme öngörüyorsunuz?
22 Nisan tarihinden itibaren ölüm vakası sayılarında da gerileme başlar, Nisan sonuna kadar vaka sayısındaki düşüş grafiği herhangi bir sebepten de negatif etkilenmezse, yani yeni bir sıçrama olmazsa Mayıs ayı içerisinde kademeli bir normalleşme sürecinin başlaması öngörülebilir.
Türkiye’de Ramazan bayramı 24 Mayıs tarihinde başlıyor. Aslında Ramazan bayramı sonrası 27 Mayıs tarihi normalleşme sürecinin ilk adımlarının atılması için iyi bir tarih.
Bir çok ülkede neredeyse her yer kapandı. Bizde zaten öyle bir uygulama olmadı. Her yeri kapatan ülkelerin şu anda Mayıs ayı başında açmayı planladığı alanlar aslında Türkiye’de zaten kapanmadı.
Ülkelerin ileriye dönük planlamaları mutlaka salgının seyrine göre değişecektir ama şu anda hangi alanların ne zaman normale döneceğine dair her ülke kendi planlamasını yapıyor.
Festivaller, toplantılar, konserler yani toplu etkinlikler Ağustos ayının sonu öngörüsü ile listenin sonunda yer alıyor.
Restaurant Cafe gibi sosyalleşme mekanları sosyal mesafe kuralına uyacak yeni düzenlemeler getirilmesi suretiyle Haziran ayı sonunu bulabileceği öngörüleri var.
Kadınların 1. Sırada sorduğu kuaförler ne zaman açılacak sorusu var. Örneğin Almanya sosyal mesafe kuralına uygun yeni düzenlemelerle bu grubun Mayıs ayında faaliyetine onay verecek. Yani restaurant ve cafelerden önce kuaförler çalışmaya başlayacak.
Yine Almanya toplam metrekaresi 800 metrekareden küçük iş yerlerinin açılmasını metrekareye göre içeride bulunacak insan sayısını sınırlayarak onaylıyor. Burada 800 metrekareden büyük olsa bile çok fazla insan sirkülasyonu olmayan oto galeri gibi sektörlerin de açılmasına metrekareye göre içeride bulunacak insan sayısını sınırlayarak izin veriliyor.
Yani Mayıs ayından başlayarak kademeli bir normalleşme süreci yaşanacak bir çok ülkede. Ama sosyal mesafe kuralına uyma, maske takma, eldiven takma, hijyene dikkat etme gibi kurallar hayatımızın daha uzun süre önemli bir parçası olacak.