Et ve Süt Kurumu, 300 tır taze soğutulmuş kemiksiz sığır eti ithal edilmesi amacı ile açtığı hizmet alım ihalesinde teklifler için yalnızca bir gün süre vermişti. Türkiye’ye 300 tır etin “ihalesiz” sokulduğu iddiasını ekranlarına taşıyan FOX Haber dile getirilen iddiayı Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sormaya çalışmıştı. Bakan Pakdemirli’nin danışmanı araya girerek soru sorulmasını engellemişti.
Daha sonrasında ise kanalın muhabiri, Bekir Pakdemirli’nin karşısına yine aynı soru ile çıkmış, Pakdemirli ise soru soran FOX muhabirinin ‘ıvır zıvır işler yaptığını’ öne sürüp “Gazetecilik değil, maskaralık yapıyorsunuz” şeklinde konuştu. Daha sonrasında bakan, kanala akreditasyon uygulayacağını da belirtmişti.
FOX kanalının muhabiri ve kameramanı davetiyeleri ve izinleri olmasına karşın dün bakanın toplantı için bulunduğu salondan çıkarıldı. Pakdemirli danışmanını göndererek muhabir ve kameramanı salondan attırdı. Kanal çalışanları bakanlık binasından ayrılmaya zorlandı.
Akşam haber bültenini sunan Fatih Portakal konu ile ilgili olarak Pakdemirli’yi eleştirerek şunları söyledi: “Eğer iletişim çağını yaşamasaydık günün gazete haberlerini, ‘Yazıyor… Yazıyor… Bakanın yasağını yazıyor. Yasakçı zihniyeti yazıyor’ diye anons ederlerdi. Ama şimdi ete kemiğe bürünmüş halini izleyeceksiniz. Yasakçı zihniyeti hem sesiyle hem de bedeniyle göreceksiniz. Bakan danışmanının nasıl müdahale ettiğini göreceksiniz. Neyi sormamızı istemediniz diye soruyorum. Çünkü bugün katıldıkları etkinlikte gazeteciler dışarı çıkartıldılar.”
Fatih Portakal sözlerine şu şekilde devam etti: “12 Eylül yasakçı zihniyetine geri dönüşüne bir örneğidir bu… 28 Şubat vesayetinin bir örneğidir bu… 2018 yılının 25 Ekim günü yaşanan bu olayı hiç unutmamak gerekiyor. Soru sormamız için ve bunu maskaralık olarak adlandıran seçilmemiş ama atanmış bir kişinin uygulamış olduğu hukuksuz yetkiyi görüyorsunuz. Bizi maskaralıkla suçlayan bu insanların aslında ne hale geldiklerinin kendi göstergeleridir. Verilemeyecek bir yanıtınız gerçekten olabilir mi sayın bakan? Çok merak ediyorum. Bunu yaparken kendinize zarar veriyorsunuz. Hükümete ve partiye zarar veriyorsunuz. Bu haberin böyle çıkacağını bildiğiniz halde yapabiliyorsunuz. Ne diyebilirim ki ben size yazık… Bizim arkadaşlarımız sadece görevlerini yerine getiriyorlar. Biz sizinle rekabet halinde değiliz. Soru sormak için oradayız. Bundan sonrada çağırmayacaksınız bize davetiye göndermeyiniz. Kimse bize şu haberi bu haberi yapın diye bir telkinde bulunmuyor. Ve sizler çıkıyorsunuz kafanıza göre akredite uyguluyorsunuz. Yazık asıl işinize dönün.”