23 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule İdil Dere, 13 Mayıs 2016 tarihinin akşamında Kadıköy’de, Yoğurtçu Parkı-Kurbağalıdere arasındaki yaya yolunda yürüdüğü sırada, Mümin Kılıç‘nın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması sonucunda aracın altında kalarak yaşamını yitirdi. Söz konusu iddianamede, İSTAÇ A.Ş.’nin yetkili ortağı İbrahim Ruhi Kelleci, şirketin Asya Yakası Kıyı Temizleme Şefi Teyfur Bingöl, şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ile kamyon şoförü Mümin Kılıç’ın “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2’şer yıldan 6’şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 13’üncü duruşmasına tutuksuz sanıklarla hayatını kaybeden 23 yaşındaki Şule İdil Dere’nin annesi ve taraf avukatları katılım gösterdi. Duruşma salonunun önünde ve salonda güvenlik önlemlerinin alındığı gözlemlendi. Kendisine söz verilen Dere’ nin annesi Nesrin Aslan , “Herkesin sözü bitti. Raporun raporu istendi. Yeter” dedi. Dere ailesi avukatı Fahrettin Ozan, “Gerekli tedbirler kaza sonrası değilde kaza öncesinde alınmış olsaydı Şule İdil şuan yaşıyor olacaktı. Biz esas hakkında karar verilmesini talep ediyoruz”ifadelerini kullandı.
Sanık İbrahim Ruhi Kelleci’ nın avukatı Abdulvahit Bayrakçı davaya yeni vekalet sunduğu ve dosyayı inceleyemediğini öne sürerek süre istedi. Sanık avukatının süre talebine yönelik olarak tepki gösteren anne Nesrin Aslan, “Yeter artık. Herkesin bildiğini neyden saklıyorsunuz, katile katil denir” dedi.
Sanık şoför Mümin Kılıç’ ın avukatı Feleknaz Füsun Erten ise, “Kamuoyu burada yanıltılmıştır. Bu davada sorumlu herkes yargılanmalıdır. Kazadan önce önlem alınmalıydı. Tüm sorumlular tespit edilerek yargılanmasını talep ediyoruz. Bununla ilgili ilk adımı atarak Cumhuriyet başsavcılığına şikayet başvurusunda bulunduk. Müvekkil bu olay nedeniyle vicdanen çok üzüntülü. Müvekkilimin beraatini talep etmiyoruz. Ceza verilecekse alt sınırdan ceza verilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı sanık müvekkillerinin süre talebini kabul ederek duruşmayı 1 nisan’ gününe erteledi. Anne Nesrin Aslan duruşmadan sonra koridorda, ” Vicdan yok vicdan” diyerek gözyaşlarına boğuldu.