Ankara’da 29 Mayıs 2018 tarihinde bir iş merkezinin 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet (23) davasında ikinci duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Çağatay Aksu, Çet’in babasına, “Kızına sahip çıksaydın” dedi, mağdur avukatları ile sanıklar arasında tartışma çıktı. Sanık Aksu, ilk duruşmada da Çet’in babasının banka hesaplarının incelenmesini istemiş ve baba Çet’in kızına para göndermediği için Şule Çet’in intihar ettiğini ileri sürmüştü.
“Sanıkların tüm planını bozuldu”
Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan Kadın Meclis’leri üyesi kadınlar, Çet davasının takipçisi olacaklarını belirterek, “Şule Çet’in katilleri bulunana kadar burada olacağız. Eşitsizliklerin olmadığı bir ülke kuracağız” şeklinde konuştu.
Çet Ailesi’nin avukatı Umur Yıldırım konuşmasında, “Sanıklar içki bardaklarını yıkadılar, bilgisayarın saatini değiştirdiler fakat baz istasyonlarından gelen sinyaller ve Şule’nin düştüğü yer sanıkların tüm planını bozmuştur. Şule’nin babası para göndermedi diye intihar etti deniliyor. Hangimiz babamız para göndermediği için intihar ediyoruz?” ifadelerini kullandı.
Avukat Yıldırım’ın bu sözleri üzerine, sanık Berk Akand, “Şule düştükten sonra Çağatay Aksu’nun içki bardaklarını yıkadığını savcılıkta da söyledim ama tutanağa geçmemiş” dedi. Sanık Çağatay Aksu’nun avukatı da, Şule Çet’in kullandığı ilacın 24 yaşından küçüklerde intihara yöneltebileceğini iddia etti.
Sanık Aksu’nun annesi salona dönüp “hep siz konuştunuz sosyal medyada şimdi ben konuşacağım” diyerek sanığı savunmaya başladı. Çağatay Aksu bu arada Şule’nin ailesine dönerek “kızına sahip çıksaydın” dedi, salondaki herkesin itirazı ile susturuldular.
“Şule, Çağatay’ın kendisini taciz ettiğini bana anlatmıştı”
Şule Çet’in arkadaşı tanık olarak dinlendi. Şule Çet’in hayat dolu biri olduğunu ve asla intihar edebileceğine inanmadığını dile getiren, Çet’in arkadaşı, “Şule, Çağatay’ın kendisini taciz ettiğini bana anlatmıştı. Ben ona geçecek biraz daha dayan dedim” ifadelerini kullandı.
Şule Çet’in avukatı Onur Tatar da yaptığı konuşmasında, “Sanık avukatlarının sunduğu raporda adli tıp uzmanı olarak imzası olan Mehmet Nuri Aydın görevden ihraç edilmiştir. Biz aldığımız rapora güveniyoruz ve imzası olan uzmanları burada dinleteceğiz, peki sanık avukatları Nuri Aydın’ı getirebilecek mi? Sanık avukatları Şule’nin tırnakları arasında bulunan iki erkeğe ait DNA örneğini ‘tokalaşmayla da DNA geçer’ şeklinde savunuyor. Burada tokalaşma yok, tecavüz var ve bundan biz değil sanıklar utanacak” ifadelerini kullandı.
Şule Çet’in avukatlarından Onur Tatar konuşurken sanık avukatları ”burası kadın programı değil” dedi, kadın avukatlar da ”kadın mücadelesini sizden öğrenmeyeceğiz” sözleri ile tepki gösterdi.
“Şule’nin atıldığı kesindir”
Şule Çet’in diğer avukatı Ferhat Gebeş de yaptığı konuşmasında, “Olay yeri inceleme görüntülerine göre Şule’nin ayakkabı bağcıkları açık ve kendisinden önce atıldığı kesindir. Yine Şule’nin tek ayağında çorap vardır. Soruyorum şimdi, kim tek çorapla geziyor, kim intihar etmeden önce ayakkabılarını atar?” dedi.
39 yıla kadar hapis cezası ile yargılanan sanıklar Aksu ve Akand’ın yargılandığı davayı, mahkeme tutukluluğa devam kararı vererek 10 temmuz gününe ertelendi.