AKP ile Fethullah Gülen cemaati arasındaki ‘fiili koalisyon’ döneminde devlet kadrolarına çok sayıda cemaat mensubu yerleştirilmiş, 2013 yılındaki 17-25 aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonrası ortaklık bozulmuştu.
Daha sonrasında cemaate serzenişte bulunurken “Ne istediler de vermedik” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17-25 sonrası bu tutumunu “Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı” şeklinde izah etmişti.
Ankara Keçiören’de seçim bürosunun açılışını gerçekleştiren Özhaseki, farklı kelimeler ile Erdoğan’ın tutumuna benzer bir söylemde bulunurken şu ifadeleri dile getirdi: “‘Biz müslüman insanız’ dediler. ‘Öğrencilerinizi verin yetiştirelim’ dediler. ‘Biz hizmet eriyiz’ dediler. ‘Bakın yurt dışında ne güzel okullar açtık’ dediler. ‘O okullarda Türkiye’ye dost insanlar yetiştiriyoruz’ dediler. Birçoğumuz da tabi ki böyle konularda hassasız ve duygusal olduğumuz için de bunlara yardımlar ettik vs… Şükürler olsun belediye başkanlığımda bunlara ne bir metre arsa verdim ne de her hangi bir şekilde yardım ettim. Ama birçok insan bunlara saf ve samimi bir şekilde uydu, yardım etti. Ama bunların gerçek yüzü aslında 2013’ün sonunda ortaya çıkmaya başladı. Ama 15 Temmuz gecesi bu lanet adamların yüzü bir kez daha belli oldu.”