Kartal’da 6 Şubat 2019 tarihinde Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesi sonucunda 21 kişi yaşamını yitirmiş, 17 kişi yaralanmıştı. Anadolu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ilk davada üç kişi tutuksuz bir şekilde yargılanıyor.
Anadolu Başsavcılığı’nın bir diğer soruşturması da tamamlanarak iddianame hazırlandı.
İlk davanın açıldığı mahkeme, Kartal Belediyesi’nde çalışmakta olan 31 kişiye ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan iki yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendiği iddianameyi de kabul etti.
Kusur tespitine yönelik olarak bilirkişi raporu alınan söz konusu iddianamede, binanın yapı ruhsatının düzenlendiği 20 Ekim 1992 tarihinden 6 Şubat 2019 tarihine kadar Kartal Belediyesi İmar-Şehircilik Müdürlüğü’nde görevli müdür, mıntıka mühendisi ve şefi olarak görev alan kişilere yönelik olarak soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
Söz konusu iddianamede, binanın ruhsata aykırı olarak yapılıp tamamlandığı, binaya toplam yedi kat olarak ruhsat verilmesine karşın kaçak olarak iki kat daha çıkıldığı, binanın ruhsat ölçülerinden en ve boy olarak daha büyük inşa edildiği, betonun istenilen basınç dayanımında olmadığı, tüm bu nedenlerden binanın yıkıldığı anlatıldı.
İddianamede, yapı izni verildiği fakat kullanım izni, yani iskanın verilmediği, kullanım izni olmamasına karşın 29 Mayıs 1995 tarihi içerisinde elektrik aboneliği, 13 Haziran 1996 tarihinde de su aboneliği verildiği, kullanım izni verilmeyen binalara aboneliklerin verilemeyeceği ifade edildi.
Kartal Belediyesi’nce binanın müteahhidi Hikmet Yeşilyurt adına 2001 yılı içerisinde ‘hasar tespit‘ konulu yazı gönderildiği bilgisine yer verilen söz konusu iddianamede, 17 Ağustos 1999 depreminin ardından gerçekleştirilen gözlemlerde hasar tespit edilmediği fakat binanın zemin yapısının zayıf olduğu kaydedildi.
İddianamede, belediye tarafından binanın kaçak katlarına yönelik olarak bir işlem gerçekleştirilmediği, belediye ekiplerince hiçbir şekilde denetlenmediği, inşaat aşamasında kontrol ve denetleme görevini yerine getirmediği, görevlerini layıkıyla yapmaları durumunda ruhsata aykırı olarak yapılan binanın mühürlenmesi, ruhsata aykırı yapılan kat ve eklentilerinin ortadan kaldırılması gerektiği ifade edildi.
İddianamede, kontrol ve denetleme görevini yerine getirmeyen şüphelilerin, eylemleriyle birçok vatandaşın ölmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan yıkım olayı arasında illiyet bağının olduğu ifade edildi.