İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Selahattin Demirtaş’ın ‘Devran‘ isimli kitabından sahneye uyarlanan tiyatro oyununu izlemeye giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’na yönelik olarak eleştirilerde bulunmuştu. Soylu, “O tiyatronun bir tarafına şehit edilen Yasin Börü’nün de fotoğrafını assaydınız, katledilen 39 kişinin de fotoğraflarını assaydınız. Elinizdeki, kanları tiyatro oyunları ile temizleyemezsiniz” ifadelerini kullanmıştı.
İmamoğlu ise konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamsaında, “Kadınların bir kitap üzerinden bir tiyatro oyununu izlemesini, sürece katkı sunma çabalarını çok olgun bir tavır olarak görüyorum, açıkçası destekliyorum. Keşke bu konuda erkek çeneleri az konuşsa” ifadelerine yer verdi.
“Keşke bu kadınlara 10-15 kadın daha eklense”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim eşim, iyi eğitim almış, üniversite bitirmiş, masteri olan, doktorası olan bir Türk kadını. Benim eşim, nereye gideceğini bilir. Türkiye’yi yorumlayan, dünyayı yorumlayabilen ve ona göre nereye gideceğini bilen Türk kadını. Sadece benim eşim değil, oraya gelen diğer kadınların da aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Öyledir de. Kadınların bir kitap üzerinden bir oyunu izlemesi, sürece katkı sunmasını çok olgun bir tavır olarak görüyorum. Destekliyorum da.
Eşimin de başta olmak üzere, bana soracak halleri yok. Ben, bu devlet adamlığı çağrısını her zaman ifade etmiştim. Söylenen sözler, ifade edilen tanımlar, tarifler o kadar kötü ki. Üzüntü ile takip ediyorum. Keşke bu kadınların yaptığına, 10-15 kadın daha eklense. Belki bu ülkede kadın eliyle farklı bir atmosfer doğabilir. Belki bu ülkede, barış ve huzur ortamı oluşabilir. Keşke bunu yapabilsek. Bu konuda biraz erkek çeneleri az konuşsa.
Ben sahada gezerken de aynı dili konuştum. Trabzon’da da Diyarbakır’da da İstanbul’da da. Şu anda da görev yapıyorum ve aynı şeyleri konuşuyorum. Bizi hamaset çerçevesi içerisine sığdıramazlar, girmeyiz. Orası, onlara kalsın.”
İmamoğlu, Demirtaş’ın hapiste yazdığı ‘Seher’ ve ‘Devran’ isimli kitapların İBB’ye ait İstanbul Kitapçısı’nda da satılıyor olmasına yönelik hükümet ve bazı medya kuruluşlarının eleştirilerine de cevap verdi.
“Devlet kurumları da satıyor”
“Bu şekilde tartışılması bizi üzüyor” diye konuşan İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kitap konusu yıllar önce de başka şekilde eleştiriye sebep olmuştu. ‘Bomba kadar etkili’ diye bir tarif yapılmıştı. Bu olaydan sonra, bunu yapanlar, bu ülkede 15 Temmuz’u gerçekleştirmişti. Bu tarz laf söyleyenlerin pişman olduklarını düşünüyorum. Belki sormanız da gerekebilir o dönemin başbakanı böyle bir ifadede bulunmuştu.
Sayın Demirtaş’a ait kitap her yerde satılıyor. Devletin kurumları da buna dahil. PTT’nin de sitesine girin, var TBMM’nin de sitesine girin, var. İktidara çok yakın kitapçıda da var. Başka kitapçılarda da var. Olabilir de. Olmalıdır da. Kaldı ki bir kitabın yasak olup olmadığına karar verecek olan, bu ülkenin mahkemeleri, savcılıkları.
Diğer kitapla ilgili olarak; beş yıldır satışta olan bir kitap. Yeni değil. İstanbul Kitapçısı’nda beş yıldır satışta. Ama gelen haklı tepkiler üzerine biz, o kitabın satışını sitemizden iptal ettik. Ama bu konu üzerinden bir hamaset oluşturarak, yine bir düşmanlık kurgusu üzerine önce sosyal medyadan başlatıp sonra başka iletişim araçlarına taşıyarak, yani bir nevi böyle toplumu infiale getirmek… Bunlar hoş şeyler değil. Toplumu boş işlerle uğraştırma meselesi.”
