İstanbul’da gerçekleştirilen bir törende gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, pandemi sürecinin tek başına maske ve mesafeyle tanımlanacak bir süreç olmadığına dikkatleri çekerek şunları söyledi: “Covid-19 süreci ne yazık ki ülkemizde ve İstanbul’da çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Hiç kimse bu konuda görmezden gelme ya da duymama konumuna ge-le-mez! Her birey de sorumlu, her birey sorumluluk içerisinde hayatını değiştirmek mecburiyetinde. Bizim gibi yöneticilerin de doğruları söyleme ve en doğru metotlarla tedbir almayı aksatmama konusunda hareket etme mecburiyeti var.”
Dünya Sağlık Örgütü’nün kapanma ve açılma şartlarının belli olduğunu ve bunun da İstanbul’da uygulamanın şart hale geldiğine vurgu yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki adet açılma kriteri var Dünya Sağlık Örgütü’nün… Birincisi şu; en az 14 gün boyunca test sayısı artacak, ama vaka sayısı da azalacak ki açılma olsun. İkincisi, en az 14 gün boyunca ölüm sayıları azalacak ve sağlık personeli hastalanması da azalacak ki açılma olsun. Özellikle İstanbul’umuzun şu anki verilerine baktığımızda, bu iki kriteri de önümüze koyduğumuzda, kesinlikle bir kapanmanın şartlılığı ortadadır; çok net. Bunu buradan, bütün yetkililerle, bütün İstanbul halkımızla paylaşmak zorundayım.
Bilim Danışma Kurulu’muzun özellikle salgının hızını düşürmek, ve özellikle bulaştırılıcı bu sürecin çok hızlı ilerlediği, bu dönemin radikal bir şekilde kontrol etmek adına, iki-üç haftalık bir kapanmanın ve özellikle bu sürecin ardından da takibin, güçlü bir takip sisteminin, yani filyasyon ve bu vesile ile de kontrollü bir açılma döneminin başlatılmasının şart olduğunu bize önermektedir. Verilerimizin, Nisan- Mayıs’tan çok daha ileride olduğunu altını tekrar kalın bir şekilde çizelim. Bunu iki-üç haftalık bir kapatmayla bulaşıyı azaltma ve tekrar kontrollü özellikle kontrolü sağlamada bir imkan yaratacaksa, İstanbul için kapanmanın böylesi bir düzelmeyi ortaya koyacağını bilim bize ifade ediyorsa, bunda direnmemenin bunu özellikle devletimizin yetkili kurulların, hükümetin değerli yetkililerinin değerlendirmesi ve İstanbul’a dair bu konuda çok hızlı hareket etmemiz gerektiğinin altını çizelim.”
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; hasta sayısının yüzde 50’sinin İstanbul’da görüldüğünü hatırlatan İmamoğlu şöyle devam etti:
“İstanbul’da gerçekten kontrol dışı bir süreç yaşıyoruz. Ben de bunu deneyimledim. Görüyoruz ve buradaki herkes farkında ki bu iş Mart, Nisan, Mayıs dönemindeki gibi değil. Çünkü, çok yakın çevremizde çember gittikçe daralıyor ve herkesin hastalandığını görüyoruz. Salgının yedinci ayına geldik. Her geçen gün artan bu sayıyla hastanelerde yoğunluk oluştuğunu, hasta yatak sayısı konusunda bazı hastanelerde artık zorlanıldığını hep birlikte yaşıyoruz. Bunu yaşıyoruz dememin sebebi; biz yöneticiler olarak yakın çevremizdeki insanların her türlü talep ve sorunlarını dinlerken bunu deneyimliyoruz. Yer bulma konusundaki sorunlara varıncaya kadar.”
“Ne anlama geldiğini açıkçası ben anlayabilmiş değilim”
İBB başkanı, açıklanan hasta sayılarına da değindi: “Nüfusu İstanbul’dan az olan Avrupa ülkelerinden daha az sayı açıklamak salgınla mücadelede ne anlama geldiğini açıkçası ben anlayabilmiş değilim. Toplumun ‘Gerçekleri konuşmuyorsunuz’ anlamındaki intibaının oluşmasına katkı sunan bazı yetkililerin bu tavrını ben anlayabilmiş değilim. Madem biz nüfusu 10 milyonu bile aşmayan bir kısım ülkelerden, 83 milyonluk ülke olarak, çok daha iyi durumdaysak dünyanın gelip bunu incelemesi, bizi alkışlaması ve bizim de bunu bütün dünyaya insanlık adına anlatmamız gerekir.”
Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu ve iki üç haftalık kapanmanın sonucunda vaka ve vefat sayılarının aşağıya çekilebileceğini ifade eden Ekrem İmamoğlu, “İki üç hafta fedakarlıkla yani şöyle tırmanmakta olan hasta sayısı ve vefat sayısını bir şekilde aşağıya indirmek zorundayız” dedi.
“Bu talebimizi haksız bulan hiçbir devlet yetkilisine de rastlamadım”
İBB Başkanı İmamoğlu, pandemi sürecinde çok defa insanların dışarıya çıkışlarındaki en önemli takip sisteminin milyonlarca kullanıcısı olan İstanbulkart olduğunu, bundan dolayı da hasta verilerini talep etmelerine rağmen kendilerine bu bilgilerin verilmediğini söyledi:
“Bize hasta verilerin verin ve biz bu hasta verileri üzerinden İstanbulkart kullanıcılarını engelleyelim. Otobüse geldiğinde o hasta, otobüs kartını kullandığında uyarıyı yapacak ve biz vatandaş hakkında gerekli işlemleri başlatacağız. Ya bize ısrarla tek bir hasta verisi verilmedi. Bu talebimizi haksız bulan hiçbir devlet yetkilisine de rastlamadım.”
“Türkiye için açıklanan vefat sayısının 50 kadar fazlası sadece İstanbul’da var”
Açıklanan rakamların da birbiri ile örtüşmediğine dikkatleri çeken İmamoğlu şunları söyledi: “Bugün İstanbul’da bize sağlık kurumlarının kendi notuyla, ‘bulaşıcı hastalık’ diye gönderilen vefat sayılarımıza baktığımızda, son bir hafta için özellikle konuşuyorum, Türkiye için açıklanan vefat sayısının 50 kadar fazlası sadece İstanbul’da var. Bu kadar net. Bize yanlış bir bilgi sağlık kuruluşları tarafından Mezarlıklar Müdürlüğü’ne geliyorsa bunu gidersinler, doğruyu biz de görelim. Mutlu oluruz. Yani, pandemiden az insan vefat ediyorsa ben mutlu olurum.”