Savcılığın, hükümetin kararlarını uygulamayacaklarını açıkça ifade ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) atıf yapması da dikkatlerden kaçmadı.
Mesut Hasan Benli’nin haberine göre kovuşturmaya yer olmadığına dair alınan kararda, İçişleri Bakanı Soylu’nun sözlerinin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında olduğu belirtildi.
Alınan kararda şöyle dendi: “Fikirlerin serbestçe dile getirilmediği toplumlarda kamusal sorunlar hakkında sağlıklı bilgi edinmek ve çözüme ulaşmak mümkün değildir. Bireylerin bakış açılarına hoşgörülü yaklaşmak, demokratik siyasi sistemin önemli bir bileşenidir. AİHM, ifade özgürlüğünün herkes için değerli olmakla birlikte siyasi partiler ve faal üyeleri için özel bir önem taşıdığını belirtmiştir.
Politik tartışmalar esnasında politikacılara yöneltilmiş eleştiriler söz konusu olduğunda, saldırgan sözcükler kullanılması, sert eleştiriler yapılması ve kaba cümleler kurulması beklenebilir bir şeydir ve AİHM daha fazla hoşgörü gösterir. AİHM daha ileri bir kabul ile bilgi ve kanaatleri açıklama özgürlüğünün bir ölçüde abartmayı hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerdiğini savunmuştur.”
AİHM, son olarak HDP’nin Kasım 2016’dan bu yana tutuklu eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına hükmederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararın kendilerini bağlamadığını söylemişti.
Ne olmuştu?
Bakan Soylu, 11 Aralık 2017’de katıldığı bir televizyon programında Kılıçdaroğlu’na çok sert sözlerle yüklenmişti.
Süleyman Soylu, Man adası belgeleri sebebi ile CHP liderine şunları söylemişti: “İspat etmezse şerefsizdir ve alçaktır… FETÖ’cülerle beraber işbirliğinin bedelini ödeyecektir… Bir çirkefle karşı karşıyayız… Cumhurbaşkanının veya yakınlarının paralarının olduğunu ispat etmezse, biz onun boğazına ne takacağız o görecek, hangi çıngırakları takacağız… Bir düzenbaz söz konusudur… Bu adam edepsiz siyaset yapıyor… Türkiye böyle bir sahtekâr görmemiştir…”
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik de bu sözler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.