Gezi Parkı davasının yeniden görülmesine bugün İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Savcı, ara mütalaasında iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamı yönünde talepte bulundu.
İş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına oy çokluğu ile karar verilirken mahkeme başkanı, söz konusu karara muhalif kaldı. 6 ağustos gününde gerçekleştirilecek duruşmanın öncesinde, 15 Haziran ve 12 Temmuz’da, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devam edip etmeyeceği dosya üzerinden incelenecek.
T24’ün aktardığı bilgilere göre duruşmada, mahkeme başkanının sanık beyanlarını sorması üzerine Osman Kavala da söz aldı. İstinaf mahkemesinin kendisi dahil dokuz kişi hakkındaki beraat kararını bozduğunu anımsatan Kavala, şöyle konuştu:
“Bozma kararında ne beni ne diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öge bulunmuyor. Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Anladığım kadarıyla bu siyasi davalarda algı yaratmak için elverişli bir yöntem. Beraat kararının bozulması davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de 8 yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır.”
Duruşmaya verilen 20 dakikalık aranın sonrasında avukatların beyanları tamamlandı ve savcı ara mütalaasını açıkladı. Savcı, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Osman Kavala, iddia makamının konuşmasının sonrasında tutukluluğu ile ilgili olarak söz almak istediğini söyledi.
“Daha önce hatırlattığım gibi Gezi iddianamesi senaryosunun telifi FETÖ üyeliğinden yargılanan emniyet ve yargı mensuplarına ait” diyen Kavala, sözlerinin devamında ise şunları söyledi: “İddianamenin ekinde bulunan 14 ve 15 Haziran 2013 tarihli yazılardan görüleceği gibi, Gezi olaylarının benim baş aktörlerinden olduğum bir komplo olduğu kurgusu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nda üretilmiş. Adalet dışı gerekçelerle gerçekleştirilen ve adaleti yanıltmak amacıyla kullanılan hukuksuz dinlemeleri yapanlar da aynı ekip. Gezi protestolarının bir komplo olduğu kurgusu iktidarca benimsendiği ve siyaseten kullanıldığı için, bu anlatıya ters düşen beraat kararlarının bozulması benim için şaşırtıcı olmadı.”