Tahıl üretiminin yapılabilmesi içinde son derece önemli yere sahip bu iki ürünün 2019 yılı içerisinde alım fiyatı geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Buna göre sert ekmeklik buğdayın 2018 yılı içerisinde 1050 lira/ton olan alım fiyatının yüzde 29 artış ile 1350 liraya, makarnalık buğdayın 1100 lira/ton olan alım fiyatının yüzde 32 artışla 1450 liraya, arpanın 825 lira/ton olan alım fiyatının yüzde 33 artışla 1100 liraya çıkarılmıştı.
Atalık yazılı açıklamasında bu alım fiyatlarının çiftçinin sürekli gerileyen alım gücünü telafi edebilecek düzeyde olmadığını belirtti: “Bu veriler gerek buğday gerekse arpa ekim alanlarının gelecekte de küçüleceğini, ithalata bağımlılığın artarak devam edeceğini göstermektedir.”
Ziraat mühendisi Atalık, beklentileri karşılamayan alım fiyatlarının önümüzdeki dönemde iki üründe fiyat artışlarına yol açacak bir sürece sebep olacağını savundu.
Atalık açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti: “Açıklanan fiyatların ithalat fiyatlarının oldukça altındadır. Bu durum buğday ve arpanın hammadde olarak kullanıldığı ürünlerde kaçınılmaz olarak fiyat artışını da beraberinde getirecektir. Zira, ithalat bağımlılığımız ve ithal ürünün fiyatının da sürekli ve hızlı bir artış eğiliminde olması iç piyasadaki fiyatları da arttıracaktır. Buna karşın ihracat için üretim yapan sanayinin, ithal ürün fiyatlarındaki artış nedeniyle yerli üretime yönelmesi de fiyatları arttıracaktır. Diğer yandan tarım politikaları ve ithalat nedeniyle sürekli satış fiyatı baskılanan ve emeğinin karşılığını bulamayan çiftçinin ekim alanlarını azaltması da fiyat artışına neden olacaktır.”