Dogman
Yönetmen Matteo Garrone bu filmlyle, küçük bir kıyı kasabasında kötülüğün ve şiddetin toplumdaki izlerini arıyor. Filmin kahramanı sıradan bir adam: Ufak tefek köpek bakıcısı, Dogman Marcello. Kasaba ahalisinin sevgisini hem sempatikliğiyle hem de torbacılıkla kazanan Marcello’nun hayatını, belalı kokainman, eski boksör Simone’ye yakınlığı, sonunda alt üst ediyor. Gitgide sertleşen atmosferi ve gerçekçi yaklaşımıyla, İtalya’nın en prestijli ödüllerinden Gümüş Kurdele’lerde sekiz dalda ödül kazanan film saat 11.00’de Beyoğlu Atlas sinemasında…
Sükunet
Uzun zaman uzak kaldıktan sonra babasının rahatsızlığı üzerine Buenos Aires yakınlarındaki evlerine dönen Eugenia’nın annesi ve kız kardeşiyle yeniden bir araya gelmesiyle birlikte, kırgınlıklar ve kıskançlıklar zamanla ortaya çıkar, aile fertleri askeri cunta dönemiyle de lekelenen geçmişleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Yönetmen Pablo Trapero’nun eşi Martina Gusman ile Berenice Bejo’nun iki kız kardeşi canlandırdıkları film saat 13.30’da Beyoğlu Atlas sinemasında…
Müze
25 Aralık 1985’te Meksika Antropoloji Müzesi’nden ülkenin en değerli hazinelerini alarak tarihin en büyük soygunlarından birini gerçekleştirenlerin yıllar sonra iki üniversite öğrencisi olduğu anlaşılır. Gael Garcia Bernal ve Leonardo Ortizgris’in oynadığı, Alonso Ruizpalacios’un yönettiği gerçeklere dayanan bu film saat 16.00’da Beyoğlu Atlas sinemasında…
Sarayın Gözdesi
İngiltere ile Fransa savaşı sırasında, Marborough Düşesi Sarah ile akrabası genç Abigail, Kraliçe Anne’in gözdesi olmak için iktidar, hırs, aşk ve hasetten güç alan saray entrikalarıyla dolu bir rekabete girerler. Yorgos Lanthimos’un yönettiği ve Olivia Colman, Emma Stone ve Rachel Weisz’ın rol aldığı film saat 21.30’da Beyoğlu Atlas sinemasında…
Soğuk Savaş
Pawel Pawlikowski’nin filmi, 1950’lerde, Soğuk Savaş sırasında, Stalinist Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan bohem Paris’in gece kulüplerine uzanan, iki müzisyen arasındaki tutkulu aşkı anlatıyor. Zamanda sıçrayarak ilerleyen hikâyesi, melankolik havası, sade, siyah-beyaz görüntüleriyle birbirinden vazgeçemeyen iki âşığın tutkusunu perdeye aktaran filmin en güçlü yönlerinden biri, caz ve şansonların yanı sıra folk ezgilerini de barındıran müzikleri. Tomasz Kot ve Joanna Kulig’in oynadığı film saat 11.00’de Beyoğlu Beyoğlu sinemasında…
Mandy
Nicolas Cage’in canlandırdığı Red, Yeni Şafağın Çocukları adlı tuhaf bir tarikat ve cehennem kaçkını yaratıklar tarafından katledilen sevgilisi Mandy’nin intikamının peşine düşer. Hayalle gerçek arasında gidip gelen, kana susamış Red’in ruh haline uyarak bakış açısı ve renkleri
değişen Mandy’nin hem anlatımı hem görüntüleri aşırı uçlarda geziniyor. 1980’ler estetiğinin ve aksiyon-fantezi türünün sınırlarını zorlayan yenilikçi yönetmen Panos Cosmatos’un imzasını taşıyan film saat 19.00’da Beyoğlu Beyoğlu sinemasında…
Kefernahum
Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki’nin son derece dokunaklı bu filmi, 12 yaşındaki Zain’in kısacık hayat hikâyesini anlatıyor. Ailesinden sadece sevgi gördüğünü, bunun dışında hep ihmal edildiğini söyleyen, nüfusa kayıtlı bile olmayan Zain, Beyrut’un en fakir mahallelerinde bazen tek başına, bazen mülteci bir kadının sıcak kucağında hayat mücadelesini sürdürüyor ve sonunda anne-babasını mahkemeye veriyor: Onu dünyaya getirdikleri için. Zain rolünü olağanüstü bir performansla üstlenen küçük Zain Al Rafeea, gerçekte Beyrut’ta Suriyeli mülteci bir ailenin çocuğu olarak tıpkı filmdeki gibi zorluklar yaşamış. Çocukluk, aile, göçmenlik, sevgi gibi evrensel kavramları işleyen film saat 21.30’da Beyoğlu Beyoğlu sinemasında…
Zavallı
Film, yalnızca mutsuz olduğunda mutlu olabilen, üzüntü bağımlısı, acınmaya muhtaç, kendine acısınlar diye her şeyi yapmaya hazır, yeterince zalim olmayan bir dünyada yaşadığını düşünen bir adamın hikâyesini anlatıyor. Jacques Tati ve Buster Keaton’ı anımsatan Yannis Drakopoulos’un olağanüstü performansıyla öne çıkan, yönetmen Babis
Makridis’in rahatsız ettiği kadar güldüren dramı, saat 11.00’de Şişli City sinemasında…
İmgeler ve Sözcükler
Hiçbir kalıba sığmayan, dünyanın en yaratıcı ve yenilikçi yönetmenlerinden Godard’ın bu son filmi yine kışkırtıcı, yine zorlayıcı, elbette politik ve zihin açıcı. Godard’ın kendi sesiyle “Savaş geldi” diyerek başlattığı, bazılarına göre “gözlere ve kulaklara hitap eden bir şiir”, bazılarına göreyse “bir korku filmi kadar güncel ve dehşet verici” olan bu yapıt, bilge aktivist Godard’ın gözünden dünyanın hâlini anlatıyor. Farklı formatların, görüntü kaynaklarının, ses parçalarının kolajlandığı film, sinemada artık hiçbir şeye özgün denilemeyeceğini iddia eden bir zihin egzersizi, oryantalizmden sinema ahlakına kadar
birçok konuya değinen görsel bir bombardıman, yine heyecan verici bir başyapıt. Saat 13.30’da Şişli City sinemasında…
Anaokulu Öğretmeni
Maggie Gyllenhaal’ın canlandırdığı Lisa, 20 yılını öğretmenliğe adamış, bezgin ve mutsuz bir kadındır. Yuva sınıfında, dahi bir şair olarak gördüğü 5 yaşındaki bir çocuğun konuşmalarına hayranlık duyan Lisa, bir süre sonra çocuğa saplantılı bir ilgi geliştirir. Nadiv Lapid’in 2015
tarihli filminin ABD uyarlamasında Gyllenhaal, karakterinin psikolojik ve duygusal çıkmazlarını muhteşem bir performans ve çarpıcı bir derinlikle perdeye taşıyor. Sara Colangelo’nun yönettiği, şiir ve çocukları konu edinirken psikolojik gerilimi sürekli artan film saat 16.00’da Şişli City sinemasında…
Merak Etme Fazla Uzaklaşamaz
Bu film, yönetmen Gus Van Sant’ın dostu olan karikatürist John Callahan’ın gerçek hayat hikâyesinden esinleniyor. Trafik kazası sonucu belden aşağısı felçli kalan 21 yaşındaki Callahan, gönülsüzce razı olduğu zorlu rehabilitasyon sürecinde çizim yeteneğini keşfediyor;
dünyaca ünlü bir karikatürist olma yolunda ilerlemeye çalışırken, bir yandan da alkol bağımlılığını yenmeye çabalıyor. Callahan’ı canlandıran Joaquin Phoneix’in müthiş oyunculuğuyla dikkat çeken bu azim, yaşam sevinci ve başarı öyküsü saat 19.00’da Şişli City sinemasında…
Suspiria
1977 yılında, Berlin’de, dünyaca ünlü bir dans topluluğuna karanlık güçler musallat olmuştur; dansçılardan bazıları bu güce yenilir, bazılarıysa mücadeleyi seçer. Duyurulduğu ilk andan beri merakla beklenen film, Tilda Swinton ve Dakota Johnson’lı parlak oyuncu
kadrosu, özünü aldığı 1976 yapımı Dario Argento başyapıtı, sürekli artan huzursuzluk hissi ve benzersiz görselliğiyle uzun süre akıllarda kalacak. Luca Guadagnino’nun “yeniden çevrim değil, orijinal filmin uyandırdığı inanılmaz hisse bir saygı duruşu” olarak tanımladığı bu yeniden çevrim saat 21.30’da Şişli City sinemasında…
Don Kişot’u Öldüren Adam
Hiç dinmeyen temposu, yaratıcı olay örgüsü, dev oyuncu kadrosu, gözalıcı mekânları ve sıradışı mizah anlayışıyla tam bir Terry Gilliam başyapıtı. Cervantes’in başyapıtından esinlenen filmde Adam Driver kendini beğenmiş bir reklam yönetmenini, Jonathan Pryce ise kendini Don Quixote sanan bir adamı canlandırıyor. İkili, yıllar sonra yeniden karşılaşınca acımasız bir Rus oligark, ırkçı bir yapımcı ve eski aşkların da karıştığı, gerçekle hayalin, geçmişle günümüzün buluştuğu çağdaş bir Don Quixote hikâyesinin ortasına düşüyorlar. Film saat 13.30’da Kadıköy Rexx sinemasında…
Blaze
Blaze Foley, country-blues şarkıcısı, Amerikan taşrasından gelmiş, iri yarı, aksak, neredeyse ayyaş, konuştuğunda söylediklerinin çoğu anlaşılmayan bir adam. Ama gitarı eline aldığında yazdığı yalnızlık ve özlem şarkılarıyla herkesin hayranlığını kazanıyor. Ne var ki şöhreti
yükselirken, özellikle öfkesine hakim olamadığı için Blaze’in yıldızı git gide daha az parlıyor. Oyunculuğuyla tanıdığımız Ethan Hawke’un yönettiği, Ben Dickey, Alia Showkat, Josh Hamilton, Charlie Sexton, Sam Rockwell ve Kris Kristofferson gibi oyuncularıb rol aldığı film saat 19.00’da Kadıköy Rexx sinemasında…
Loro
Paolo Sorrentino, bir yandan skandalların adamı olarak görülen eski İtalya başbakanı Silvio Berlusconi’yle sınır tanımadan dalga geçiyor, bir yandan da İtalyan siyasetine ilginç bir açıdan göz atıyor. Kurt siyasetçiyi, Sorrentino’nun birçok filminde birlikte çalıştığı Toni Servillo canlandırıyor. Siyasi hicvin en çağdaş ve en usta örneklerinden birini
beyazperdeye getiren film saat 21.30’da Kadıköy Rexx sinemasında…