Oh be, sonunda istediğim her şeyi elde ettim. Belediye meclisinin karar yetkisini devraldım, şube müdürlüklerini de doğrudan kendime bağladım, anıtlar manıtlar şu bu da kalmadı, ne istersem yaparım artık. Zaman aldı ama, değdi yani! Belediye sınırları içinde referandum falan yapılamaz demişlerdi ya, hemen buldum çaresini: Açtım 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nu,15. maddesi şöyle diyor: ”Belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir.”
Acilen, tek bir soruluk kamuoyu yoklaması yaptım: Belediye işleri ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlar belediye başkanına bağlansın mı? Sonucu biliyorsunuz. Tek yetkili şu anda benim, ben! Haftalardır bizim masaya uğrayamıyordum mesaimin yoğunluğu nedeniyle, ama artık bugün gidiyorum ve işleri güçleri beni azarlamak olan zevata, bir şekilde, hadlerini bildirmekten fevkalade memnuniyet duyacağım. İşte, oradalar, tam takım!
”Para mı lazım lan sana?” Daha oturur oturmuz İsmail ilk zibidiliği yaptı.
”Tabii” dedim, ”İyi hizmet için para lazım. Çok para hem de. Döviz, altın, ne varsa getireceksiniz”
”Kamuoyu yoklamasına nasıl el koyduysan, birikimlere de öyle el koyacaksın yani…” diye mırıldandı Hakan.
Hasan, münasebetsizlikte geri kalacak değil ya, o da, ”El koyma falan yok, her şey zaten şahsın” dedi bu arada.
Sinirlenmeyecektim, sinirlenmeme gerek yoktu çünkü ve ben olağanüstü güçlüydüm, anlayışlı ve hoşgörülü gözükmeye çabalayarak ve de şahsıma birazcık olsun muhalif hava verme noktasında ”Malum her yer beton yığınlarıyla doldu-” diyordum ki, Selen, ”Sayenizde,” diyerek sözümü keserek devam etti:
”Her yer beton, asfalt. Parklara bile, birilerinin stoklarını eritmek için herhalde, asfalt döktürüyorsunuz. Doğru dürüst bir sınav bile beceremiyorsunuz, yüzbinlerce öğrenciyi perişan ediyorsunuz…”
”Orada dur!” dedim, ”Sınav konusu şöyle yani, algora tutmamış!”
”Algora değil o, algoritma, tutmamasının nedeni de, yetersizleri yüksek puanlı yerlere getirecek bir algoritma henüz Silicon Valley’de dahi yapılmadı, akılları ermiyor onların bile o kadarına” dedi Doktor Özgür.
Yavaş yavaş sinirlenmeye başlayabilir miydim, ”Bak Doktor, sen bu işi bilmiyorsun, öyle olmaz o işler,” dedim.
”Doktorlar bu işleri bilmez zaten, doktorluğu da bilmezler, alayının ayağına sıkacaksın,” diye karşılık verdi bana bu kez.
”Ne saygı kaldı, ne edep, ne de kimse haddini biliyor!” diye bağırttırdı beni.
”Çok haklısın,” dedi Vural da, ”Bak, makam araçlarının koltuklarını alttan ısıtmalı ısmarlamışlar!”
”O da başka,” dedim, ”Koltuklar bu dönemde ısınmayacak diye düşünüyorlar da, hiç olmazsa oturduğumuz sürece bıraz ılık olsun istemişler, ne var bunda, ne?”
”Ekonomi bu haldeyken, bu kadar konfor merakı, yani,” diye mırıldandı.
”Ne varmış ekonomide? Faizler sıfırlanacak, ithalat yasaklanacak, o kadar!” diye haykırdım, ”Siz var ya, ekonomiden zerre anlamazsınız. Hem ekonomik durum sizin dediğiniz kadar kötü olsa, gazeteler yazmaz mı?”
”Yazmaz,” dedi Bugay, ”Yazmaz. Çünkü neredeyse tümü kamulaştırıldı. Bütün büyük gazeteler ve televizyonlar, devlet bankalarının ya da devlet bankalarına ipotekli. Her olaydan Kürtleri, Alevileri, solcuları, demokratları, cumhuriyetçileri, laikleri sorumlu tutmaya programlı hepsi. Son derece sınırlı algoritmaları öyle kurulmuş. En küçük bir hareketlilikte, gericileri, şovenleri kimin üstüne saldırtacaklarının hesabını çoktan yapmışlar. Ayrıca da, faizleri sıfırla ya da düşür, ithalatı sınırla da bak bakalım hayat sürüyor mu, cehaletin ne olduğunu ancak o zaman anlarsın.”
”İdam cezası bir gelsin bak neler oluyor, ülke güllük gülistanlık oluyor mu, olmuyor mu, görürsünüz,” dedim.
Hakan, ”Bir de, bunlara yalakalık eden ‘sözde’ sanatçılar var,” diye mırıldandı.
Hemen karşılığı yapıştırdım: ”İktidarı seven her sanatçıya yalaka diyemezsiniz!”
”Özgürlüklerden, eşitlikten, adaletten, kardeşlikten yana; sömürüye, baskıya, savaştırılmaya, yalana, dolana, hileye hurdaya karşı olmayana sanatçı denmez” dedi Bugay.
”Ya ne denir?” dedim haliyle.
”Soytarı denir,” dedi Bugay, ”Bak palyaço demiyorum, soytarı diyorum,” diye de ekledi.