İmamoğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye’nin seçim süreçleri özellikle bizlerin yıllardır sıkıntı yaşadığımız kavramlarla dolu seçim süreçleri… Bu seçimde de farklı bir evrilmeyle devam ediyor.
Türkiye’nin yerel bir seçim yaşadığını dile getirdik ama biz bunu dile getirirken başka kavramlar sürecin içine dahil edildi.
Biz adalet istiyoruz. YSK’nın açıkladığı oylarla beraber seçilmiş olduğum belli oldu, mazbatamızı istiyorum.
Ben çok net ifade edeyim. Özellikle 24 Haziran sonrası olsun, hemen bu aylarda olsun yetkili sözcüler bakanlar birçok kişinin sözleri var ama özellikle ‘Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir’ diyen Erdoğan adına açıklama yapan bakanlar, sözcüler sadece Haziran seçiminden sonra bu seçime kadar verilen beyanatları sıralayabilirim.
Sonrasında ne oldu da bir anda bu seçim Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimidir diyecek kadar, bu seçimi dipsiz kuyu haline getirme çabasındadırlar.
İstanbul seçiminde parti teşkilatı başarısız olmuş olabilir, partinin üst düzey yöneticileri başarısız olup birbirini suçluyor olabilirler. Bu hesaplaşmayı bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor olabilirler hatta İstanbul halkını bu sürece dahil etmek istiyor olabilirler. Ama bilsinler burada biz varız. Çok kararlı bir şekilde sistemi takip ediyoruz. Kendi iç çatışmalarına İstanbul’u kurban etmesinler.
Bu şekilde devam ederlerse Türkiye zarar görür. Yazıktır, günahtır, 16 milyon insana saygısızlıktır.
Ben burada sadece bana verilen oyları savunmuyorum. Ben burada İstanbul’un kararını savunuyorum.
En başta benim Ak Partili hemşerilerime sesleniyorum. Ben onların vicdanında bu sürecin sorgulandığını biliyorum. Biz ilk saatlerde bu seçimin kaybedeni yok demiş birisiyiz.
Zaman kazanılıyor olabilir. Ama İstanbul’un kaybedecek tek bir dakikası bile yoktur.
Zaman kazanılıyor ne demektir. Yani İBB içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair elbette duyumlarımız ve tespitlerimiz var. Somut tespitlerimiz de var. Bazı kuruluşlara başvurup iptal edemedikleri bazı dijital verilerin nasıl iptal edileceğine dair yardım istediklerine dair verilerimiz var.
1-2 gün içerisinde İSPARK’ta neler olduğunu da biliyoruz. Bütün bunlar takibimiz altında.
İBB personelinin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Asla boyun eğmesinler.
Siyasi iradenin istediği usulsüz işleri asla yapmasınlar.
Hiç mi seçimde hata olmaz. Elbette olur. Eksiklik olur. Somut olarak örnekler vardır. Ama siyasi şovlara gerek yok. Gösterdiler diye gösteriyorum. Bizde de onlarcası var. Başvurularımız var, düzeltiliyor. Bakırköy’de CHP’nin oyu 177 YSK’da 1 olarak gösterilmiş. Bu hala düzeltilmemiş bir evrak. Onlarcası var. Bir kısmı düzeltildi. Bizde düzeltildiği gibi rakibimizde de düzeltilenler var. Bunlar daha olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır.
Geçersiz oyların sayılması hususu. Değerli arkadaşlar o sandıklarda görevliler var. Şerh koyanlar var. Şerh koyulanlar üzerinden yapılan işlemler somut işlemlerdir. Şerh koyulmadan yapılan işlemler soyut işlemlerdir.
Sürecin güvencesi YSK’dır lütfen YSK tüm karar ve uygulamalarına usullere geçmişteki kararlara sadık kalsınlar burada baskılara göre hareket edilmemesini özenle istiyoruz.
Tabi ki burada sayımlar yapıldı durduruldu… Herkes bir çaba içinde. Büyükçekmece’de 68 oy geçersiz oylardan rakibimiz adına çıkmış 45 oy bizim adımıza çıkmış. Başka yerde başka şekilde de çıkabilir.
Bizim arkadaşlarımız, parti temsilcilerimiz ilçe ilçe nöbet tutmak zorunda kalıyor. Şaibelere neden olmamak adına bunlar yapılıyor.
Yazıktır, günahtır bir an önce yetkiyi bize verin. Süreç devlet adamlığı hassasiyeti ister. Bu ülkenin bakanları parti merkezlerinde toplantı yapacaklarına, bu sürecin bağlanması yetkili insanlara teslim edilmesi gerekmektedir.
16 milyon mutlu. Ben dün Ankara’daydım söz verdiğim gibi Anıtkabir’e gittim. İnsanlar mutlu. Olgunca selam veriyor. Toplum kabullenmiş durumda. Yetkililer de bunu anlasınlar ve gereğini yapsınlar.
Ahlaksızca hırsızlık gibi terimleri kullanarak insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler.
Devlet adamlığı, bu kurumların yöneticileri olmak önemlidir. Bu sürecin neticelenmesi acildir, bu süreç elzemdir. Arkadaşlarımız ilçe seçim kurulları önünde görevlerine devam ediyorlar. Ben bir yandan İstanbul’un sorunlarıyla ilgileniyorum. Bu görevin sağlıklı başlatılması adına dün çağrımı yapmıştım bugün yine yapıyorum
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Bu sürece dair katkılarını bekliyorum. Bu sürece katkı koyanlar, bu süreçte kendi aralarındaki kavgaları bu sürece bağlamaya çalışanlara karşı Bahçeli’nin katkı sağlamasını talep ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunuyorum. İstanbul’un 16 milyon insanının vicdanına sığmayan olayları Erdoğan tarafından dikkatle irdelenmesini ve sürece katkı sunmasını, bu süreci bir an önce neticelendirerek birbirimizi tebrik etmeyi, birlikte çalışmayı, bir arada milli meselelerde nasıl yan yana durabileceğimizi dünyaya göstermeyi başararak iradeyi gösterelim. Bu çağrımı her gün hatırlatacağım.”
İmamoğlu 25 yıl önce Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günün fotoğrafını gösterdi. İmamoğlu “25 yıl önce birbirimizi kutluyorduk. Ne oldu ya. Gelin birbirimizi kutlayalım. Artık göreve başlayalım. Saygı istiyorum” dedi.
İmamoğlu sözlerini “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” diye noktaladı.