Osman Kavala, 19 Ekim 2017 tarihinde Gezi eylemleri bağlamında ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ gerekçeleri öne sürülerek tutuklanmıştı. Ekim 2019 tarihinde Osman Kavala hakkında tahliye kararı verilmiş, buna rağmen 19 şubat günü yeniden tutuklanmıştı.
İş adamı hakkında devam etmekte olan bir yargı süreci bulunduğu söylenen yazılı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Bağımsız mahkemeler tarafından yürütülen bu sürece herkes saygı duymak zorundadır. Nitekim adı geçen hakkında geçtiğimiz şubat ayında bir beraat kararı verilmiş olup, elde edilen yeni deliller çerçevesinde halihazırda başka bir suçtan tutuklu bulunmaktadır. Konu FETÖ elebaşının ülkemize iadesine geldiğinde hukuki süreçleri bahane gösteren, keza, Halkbank eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’yı herhangi bir dava süreci başlamadan aylarca tutuklu tutanların ülkemizde devam eden bir davaya bu denli müdahalesi çelişkilidir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hiçbir devlet veya hiç kimse Türk mahkemelerine yargı süreçleri hakkında emir veremez.”
ABD’nin Osman Kavala çağrısı
Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan ABD Dışişleri’nin açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:
“Bu hafta itibariyle Türk hayırsever ve sivil toplum lideri Osman Kavala hiçbir suçtan hüküm giymeden 1000 gününü hapiste geçirmiştir. ABD uluslararası sorumluluklara ve zorunluluklara saygı duymanın önemini hatırlatır. Türkiye’den adalet ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığına uymasını ve Osman Kavala’yı serbest bırakmasını, bu sırada davasının adil, şeffaf ve hızlı biçimde sonuçlanmasını istiyoruz.”