GÖRÜNMEZ ADAM
– Hiç öyle boşluğa bakma Kudret Abi, bana olan borcunu ödiyeceksin. Öyle kavilleştik, lazım olunca geri vericektin. Yemin ediyorum, sonuna kadar giderim.
– Boşluğa bakıyorum, çünkü seni görmüyorum Veysel. Sen benim için yok hükmündesin. Samiğmiğ olarak ifade ediyorum, şu an burada yoksun.
– E nerdeyim peki ben?
– Biri bir şey mi dedi?
– Uzattın ama Kudret Abi. Esasen burdayım ve sana bir kafa gömme mesafesinde duruyorum.
– Senin kafan da yok Veysel. Kafan olsa böyle bir ortamda bana verdiğin parayı geri alabileceğini düşünme noktasında olmazdın. Bak burası önemli, kafan da dahil olmak üzere sen komple yoksun… Altını çiziyorum, buraya dikkat, burası önemli: burada yoksun Veysel. Bizimle değilsin…
– …
– “Varım” diye kendi kendine manüplasyon yapıyorsun. Boşa manüple etme kendini Veysel.
– …
– Dikkat edersen sesin de çıkmıyo. Çünkü neden, yoksun… Psikolojik olarak kendini “varım” zannediyosun. Kısaca KVZ diyelim biz buna: Kendini Var Zannediyor.
– Ne… Ne diyceğimi bilemedim, nutkum devre dışı kaldı. Ben böyle bir pişkinlik görmedim. Bak açık konuşuyorum, bu kriz ortamında o paranın üstüne göz göre göre yatırmam!
– Kısaca 2S adını verdiğimiz yaklaşımla açıklayayım ben sana bunu. Alacağının üzerine bir bardak soğuk su içmek suretiyle mevzuyu kapatırsın yahut da “Kriz var kriz var bunalım var” şeklinde moral bozucu çığrışımlarla, algı yönetimi yaparak büyük resme pislediğini iddia eder senle başka türlü ilgilenilmesini sağlama noktasında, sür’atle adımlar atarım. İhbar ederim. Dediğim gibi, kısaca 2S yaklaşımı; ya seve seve, ya diğger türlü.
– Eşkiya mısın dayı sen?
– Kedidir kedi… Bir tıkırtılar, bir sesler duyuyorum amma… Görünürde de kimselerin olmaması, hakikaten hayret verici bir durum.
– Kafa atıcaktım ama madem “kedi” dedin, önden bi cırmaklayım ben. Arkasından da kafayı ilave ediyorum…
– Bi… Birisi “çot” mu dedi… Nenh…
GÖL ÖLÜSÜ
– “Göl güncellendi” diye haber başlığı mı olur salak Numan? Naapıyon oğlum sen bu gasteye?
– E naapalım abi. Yekten “Bilim insanları, Burdur Gölü çevre kirliliğinden öldü diyor” diye mi yazalım? Moral bozmak, çevre politikalarından ötürü birilerini suçluyo gibi olmak, olmaz mı? Göl öldü, nerden baksan sinir bozucu bi laf…
– Haberi spor sayfasında görsek peki. “Gol oldu” diye veririz. Sanki noktaları unutmuşuz gibi. Vurdu gol oldu. Vürdü göl öldü… Ehe… Şaka lan şaka, elleme sayfayı, o kadar da değil.
– E naapıcaz abi ölü göl işini? İntihar süsü versek, o da saçma olur. Hem o zaman bağzı çevrelerde “ekonomik kriz nedeniyle intiharlar arttı” diye yorumlanmasına yol açabiliriz. “Göl güncellendi” başlığı gene iyiydi bence ya. Yani “Göl yeni bir hal aldı, çağyın gereklerine uygun olarak, güncel bir yaklaşımla yeniden hizmete girdi” gibisine…
– Aferin lan Numan, konuşurkene buldun haberi. Turizmde devrim gibi karar: Ölüdeniz’den sonra Ölügöl hizmete giriyor. Yıllardır âtıl durumda, adeta pis bir su birikintisine dönen Burdur Gölü’nün bölge turizmine can suyu vererek Burdur esnafına yılda şu kadar dolar, düzeltiyorum, lira, ek gelir… Yaz işte devamını… Ölen göl haberini de böylelikle halletmiş olduk. Ehe…