Türkiye’de mühendislik eğitimi alan sanatçı kariyerine mobilya ve aydınlatma tasarımıyla başladı. Yurtdışındaki tasarım fuarlarında dikkat çekti ve New York’ta ünlü küratör David Zwirner’in workshop çalışmalarına katıldı. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. ABD’nin ünlü galerilerinden K&P’de de sergi açan Emre Yıldır lk defa Türkiye’de… Eserleri ise ne heykel, ne resim, ne seramik apayrı bir dünya!!!
– Sizi daha önce ABD’nin tanınmış galerilerinden K&P’de açtığınız serginizdeki işlerinizle tanıyoruz. Türkiye’de ise ilk defa bir sanat organizasyonu içindesiniz. Bundan sonra da sizi Türkiye’de farklı mecralarda görecek miyiz?
Tabii ki görebileceksiniz. Türkiyeliyim ben… Ancak Aralık’da Newyork’taki küratörüme vermiş olduğum bir söz var o zamana kadar burada çalışmaya devam edeceğim.
– Contemporary İstanbul 2018’e Yahşi Baraz Galerisi’nin sanatçılarından bir olarak katılıyorsunuz. Türkiye’de işlerinizin tanınması ve başlangıç için özellikle mi burayı seçtiniz?
Öncelikle Yahşi Bey ve Beliz Hanım ile tanıştığım için çok mutluyum. Yahşi Baraz Galerisi’nin atölye ziyareti ve sonsuz inceliği işi buraya kadar getirdi. Hassas sanat kalbimi kırmayacak incelikler gösterildi.
– İşlerinize bakınca ne tam bir resim, ne tam bir heykel, ne de tam bir seramik çalışması. Siz kendi işleriniz nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben aslında paneller düzenliyorum. Bunun haricinde bu işleri yapıyorum. Şöyle özetleyebilirim, dik açıyla asılı düzenlenmiş kompozisyonlar! Keşfettiğim materyalim ve vorteks boyamalarım var. Çimento ve spray boyanın eşlik ettiği derin açılı, dokunma hissi yaratan akabinde bir ay boyunca sulanarak beslenen eserler bana çok iyi geldi diyebilirim. Başlarda güller yaptım, böcekleri güle çevirdim.
– Dışardan gözlemlerseniz eğer Türkiye’deki sanat iklimini nasıl değerlendirirsiniz?
Sanat iklimini gözlemleme zamanım çok olmadı ama kesinlikle farklı, güneşli bir Zeki Müren gibi… Ama her an yağabilir!
– Kişisel sergi hazırlığınız var mı? Kolleksiyonerleri ve sanatseverleri yakın zamanda ne bekliyor?
Var evet! Güzel güzel bazı şeyler geliyor yavaşça… Bir heykel var, ayakta ve düşünen bir şey. Solo serginin ardından Newyork’taki kariyerime Türkiye ile beraber devam etmeyi düşünüyorum.
– Sanata bakış açınız nedir? İşlerini sevdiğiniz yerli yabancı sanatçılardan isimler verebilir misiniz?
Herhangi bir akımı temsil etmesem de kullandığım spiritüel yol beni abstract yani soyut çalışan biri gibi gösteriyor. Guggenheim Müzesi beni çok besler. Öte yandan beni temsil eden güncel sanatın en iyi heykel sanatçılarından Carol Bove, Anish Kapoor diyebilirim. Türkiye’den de Burhan Doğançay öncü gördüğüm kişiler arasında.
Emre Yıldır kimdir?
1981 Ankara doğumlu olan Emre Yıldır, İzmir’de büyüdü. Mühendislik eğitimi alması dolaysıyla statik olarak güçlü şeylere ilgi gösterdi. Bu bağlamda Güdü Art Design markasına mobilya ve aydınlatmalar tasarladı. Tasarımlarıyla Frankfurt Talented Fuar’ına katıldı. Arkasından Independent gazetesi eleştirmenlerinin dikakti çekti. Ünlü küratör David Zwirner’in workshop çalışmalarına katılmak için Newyork’a gitti. Hal en New York’ta yaşayan sanatçı Türkiye -ABD ekseninde sergi ve çalışmalarına devam ediyor.