Söz konusu davayı takip edebilmek adına iki gündür Antalya’da yer alan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan, öğretmenin 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tahliye edilmesine tepki gösterdi.
Duruşma sonunda sinir krizi geçiren bazı öğrenci ailelerine, sağlık görevlileri müdahale etti.
‘Tahliye diğer davalara da emsal olacak’
Adliye binası dışında dernek üyeleri ile birlikte açıklamada bulunan Saadet Özkan, duruşmalara konulan basın yasağı ve savcının beraat talebiyle sanığın tahliyesini eleştirdi.
Özkan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Mahkemenin tutumu korkunçtu. Biz şunu gördük; sanık, avukata ‘sus‘ diyebilecek kadar çok rahattı. Annesi, dışarıda dizlerini dövdü. Çok acıydı. Bugün tutuksuz yargılamak üzere tahliyesini verdiler. Biliyoruz ki bugün çıkan tahliye diğer davalara da emsal gösterilecek. Eline kalemini almış bir öğretmen vardı; ama bu bir öğretmen değildi. Bu bir vatan hainiydi. Çok acı.”
‘Kurbanlık koyun gibi çocukları bu adama verdiniz’
Öğretmenle ilgili 2016 yılı içerisinde şikayet olduğunu da anımsatan Özkan sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Okul müdürü, beni dinliyorsan, seninle de işimiz bitmedi. Çıkıp bu adamı aklamaya çalıştın. Olayı bir güzel kapattınız. Kurbanlık koyun gibi bu çocukları, bu adama verdiniz. Bu adam pencereyi kapattı, ondan sonra çocuklara nitelikli cinsel istismarda bulundu. Çocuklara bu kötülükleri yapmaya doymadınız. Acilen bu davalarla ilgili çözüm bulunsun. Aileleri; müdür ve müdür yardımcıları ikna ederken, ‘Biz sizin haklarınızı savunuruz. Gelin, imza verin, bu adam ceza alacak’ diyor. Sonra da buraya geliyor, ‘Bu adam böyle değildi’ diyorsunuz. Böyle öğretmenlik olur mu? Sanık ne güzel elini, kolunu, kalemini sallaya sallaya hesap soruyor. Bu ülkenin avukatları ne demeye var? Bu konulara bir çözüm bulamazlarsa bu vatanın bu insanlarını net bir şekilde yürüyüşe davet ediyorum. Hep birlikte mücadele edeceğiz.”
‘Sapıklardan rica mı edelim?’
UCİM İstanbul Koordinatörü avukat Özlem Dörtkardeşler ise kendilerini üzen duruşmadan çıktıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Öğretmen, 25 çocuğu taciz etmiş. Bu durum, çocukların beyanları ve pedagog raporlarıyla sabitlenmiş. Sanığın tahliyesi istendi. Gerekçe olarak da yine her zamanki gibi delil yokluğuna dayanıldı. Çocukların soyut beyanlarından başka delilin olmadığı söylendi. Biz sapıklardan rica mı edelim? Yanlarında kamera mı taşısınlar? Bu suçun ne delili olacak? 7- 8 yaşında 25 çocuk, ‘Öğretmenim beni taciz etti’ diyor. Bu çocuklar, bunu ne amaçla söyledi? Bu aileler, bu çocukları ellerinden tutup da adliye koridorlarında, mahkeme salonlarında neden süründürüyor olabilir? Bu işler gerçek olmasa nasıl gerekçesi olabilir? Biz anlayamıyoruz. Bu sanıklardan bıktık, usandık. Bunlara bu kadar taviz verilmesinden, diğerlerinin teşvik edilmesinden bıktık, usandık. Okul müdürünün beyanına dayanıyor savcılık. ‘Daha önce böyle bir şey duymadık’ diyor. Daha önce duyulmamış olması, bu suçu işlemediği anlamına mı gelir? Bu adamın Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki özlük dosyasında daha önce bu konuda kendisiyle ilgili şikayetlerde bulunulduğuna dair beyanlar var. İfadeler alınmış. Okul müdürü bunu saklıyor. Özlük dosyası, mahkeme heyetine kadar gelmiş; mahkeme heyetinin bundan haberi yok. Heyet biz avukatlara kızıyor. ‘Bu konuda daha önce bu adam hakkında şikayette bulunulmamış’ diyor. Bu adamı yarın beraat ettirecekler. Mahkeme, bu duruşmada tahliyesine karar veriyor. Allah’tan diğer davalarda tutukluluğu devam ediyor. 23 senelik avukatım, bu suçun başka ne delili olacağını benim aklım almıyor.”
Basın açıklaması devam ederken, adliyeye gelen sağlık ekipleri, fenalık geçiren mağdur çocukların annelerine ambulansta müdahale etti.