Türkiye ile Suriye arasında 1998 yılı içerisinde imzalanan ‘Adana Mutabakatı’ iki ülkenin terör ile gerçekleştirilecek mücadelede koordineli hareket etmesini öngören bir dizi hüküm içeriyor. Buna göre Türkiye’nin Suriye topraklarından gelen terör saldırılarına karşı belli koşullarda sınır ötesi müdahalede bulunmasına olanak tanınıyor; Suriye de PKK’yı terör örgütü olarak sayıyor.
Mutabakatın tekrar gündeme gelmesi ve uygulanması gereği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin arasında önceki gün gerçekleştirilen ikili görüşmenin sonrasında Putin tarafından dile getirilmişti. Mutabakatın uygulanabilmesi adına Şam’la temasa geçilmesi gerekiyor, bu da Türkiye’nin Beşar Esad yönetimi ile tekrar diplomatik temaslara başlama olasılığını akla getiriyor.
‘Bizim belgemize üçüncü bir ülke sahip çıkıyor’
Mutabakatın ‘üçüncü bir ülke’ tarafından gündeme getirilmesini ‘üzüntü verici‘ olarak değerlendiren Çeviköz, iktidarın dış politika ile ilgili adımlarını ‘dışarıdan birilerinin zorlamasıyla‘ attığının artık ortaya çıktığını savundu.
CHP’nin, 7 Eylül 2018 tarihinde gerçekleşen Tahran Zirvesi’nde Adana Mutabakatı’nın önemini bir kez daha vurguladığını dile getiren Çeviköz, basın açıklamasını,”Mutabakatta işaret edildiği üzere terörle mücadele konusunda ‘karşılıklılık ilkesi çerçevesinde’ Suriye ile işbirliği yapması gerektiğini hatırlatıyoruz” sözleriyle noktaladı.