HaberlerCanan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada son dakika gelişmesi

Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada son dakika gelişmesi

- R E K L A M -

Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada son dakika gelişmesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu hakkında 6 yıl önce yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları ve hakkında üretilen sahte içerikler delil kabul edilerek açılan davanın 2. duruşması bugün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Kaftancıoğlu, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılama”, “Halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiası ile 17 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Canan Kaftancıoğlu, savunmasına başladı. Kaftancıoğlu yaptığı savunmasın, “Her birinizin çok değerli olduğunu düşündüğüm zamanını böylesi bir davayla meşgul ediyor olmak şahsım adına üzüntü verici” ifadelerine yer veren Kaftancıoğlu, “Ordu’nun bir köyünde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Bana ve benim gibilere dayatılan hayattan kurtulmanın tek yolunun okumak ve mücadele etmek olduğu gerçekliğiyle çok erken yaşta yüzleştim” dedi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sözlerine şu ifadeler ile devam etti:

>>Çocukluğumdan başladım hak, hukuk, adalet kavgasına. Koşullarım beni buna mecbur kıldığı için. Ve bu mecburiyet, okudukça, yaşadıkça sol değerler gömleğini üzerime giydim ve bir daha hiç çıkarmadım.

>>Çocukluğumun anayurdunun bana öğrettiklerine, çamurlu köy yollarında koştururken kulağıma fısıldadıklarına, insanlığın o kadim hayaline eşitlik, özgürlük ve kardeşlik hayaline daima bağlı kaldım.

>> Zamana ve zemine göre gelişen ancak değişmeyen, inandığım ve savunduğum tüm değerler, hayatımın şekillendiği tüm zamanlarda yol haritam, pusulam oldu.

“Umarım hak ihlaline uğramadan bu salondan çıkabilirim”

>> Umarım ve dilerim ki; düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde, toplumsal olarak canımızı acıtan, hiçbir ayrım yapmadan, her biri tarifsiz acıyı barındıran güncel olay ve olgular karşısında hiçbir suç kastı ve niyeti taşımadan gösterdiğim toplumsal, siyasal ve insansal sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle, bütün dünyanın gözü önünde açık bir hak ihlaline uğramadan bu salondan çıkabilirim.

>> Umarım, bir siyasetçinin fikir ve ifade özgürlüğüne asgari saygıyı duymayıp kamu gücü ve olanakları ile linç kampanyası başlatanlar karşısında ‘Olsun İstanbul’da hakimler var!’ demem mümkün olur.

>> Bu umudum ve dileğim şahsımdan ziyade hukukun üstünlüğüne inanan ancak üstünlerin hukuku altında ezilmeyi reddeden yine hukuk sınırları içinde mücadele edecek olan milyonlar adınadır.

>> İnsan hakları mücadelesi vermiş, örneğin işkencenin ne hukukta ne de tıpta çok da dillendirilemediği bir dönemde mahkemelere ve hekimlere yol gösterici olması amacıyla bu konuda tez hazırlamış bir hekimim. Bu mücadelemde tüm canlıların en temel hakkı olan yaşam hakkını sonuna kadar savunmuş; fikir ve ifade özgürlüğü, aile içi şiddet, çocuk istismarı gibi acı gerçeklikler ise daima ilgilendiğim ve savunduğum konular olmuştur. Savunduğum bu değerler ve ilkelerle birlikte; 2011-12 yılları arasında CHP İl Bşk Yrd, 12-14 il başkan vekili, 16-18 PM üyesi, 2018 Ocak ayından beri de İstanbul il Başkanı olarak aktif siyasetin içinde bulunuyorum.

“Korkunç bir karalama kampanyasına maruz kaldım”

>> İl başkanı seçildiğim ilk günden itibaren yalan ve iftiralarla beslenen ailemi de içine alan korkunç hatta kolay katlanılmayacak, bir karalama kampanyasına maruz kaldım. Bilinçli ve kasıtlı yapılan o saldırılar ve tehditlerle bugünün taşları döşenmeye başlanmıştı aslında. Neyse ki hayat, o taşlara takılmadan yürümeyi de öğretiyor insana. İl başkanı seçildiğimin hemen ertesi günü şahsımı hedef göstererek talimat niteliğinde hakkımda “Bedelini ödeyeceksiniz” ithamında bulunanların şu an bizi getirdiği noktadayız.

>> Çok ilginçtir ki; 13 Ocak’ta il başkanı seçiliyorum. 15 Ocak’ta jet hızıyla başlatılıyor. Aynı gün ne tesadüf ki Cumhurbaşkanı şikayetçi oluyor ve hızlıca soruşturma dosyasına dahil ediliyor.

>> 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce 22 Mayıs 2018’de soruşturma izni veriliyor 23 Haziran seçimlerine giderken iddianame oluşturuluyor ve 5 gün içinde kabul ediliyor.

>> Mazbatadan bir gün sonra 28 Haziran’da da ilk duruşmamız vardı. Bu gün 18 Temmuz yine bir aradayız. Sürecin işleyiş hızı, şekli, daha da önemlisi tarihleri alt alta sıraladığımızda söz konusu yargısal sürecin siyasi niteliğini göstermesi bakımından önemli.

>> Gelelim 7 yıl öncesine. O yıllarda yine aktif siyasetin içindeyken yazdıklarım suç kabul edilmeyerek bugün “suç” olarak değerlendiriliyor olması ve il başkanı seçildikten sonar alçakça saldırıların başlaması oldukça manidar.

“Bu dava bir cezalandırma davasıdır”

>> İşte bu nedenlerle bu dava bir cezalandırma davasıdır. İstanbul’u yeniden halka vermek üzere yola çıkmış bir il başkanını cezalandırma davası. Bu dava, muktedire göre şekillenen yargı sisteminin, suçu ve suçluyu iktidar karşıtı olup olmamaya göre tanımlayan bir hukuki anlayışın sonucudur. Bu anlayış emin olun bizler kadar sizleri de mağdur etmektedir.

>> Neymiş suç aygıtım? Top, tüfek, silah değil. 7 yıl önce attığım tweetler yani sosyal medya paylaşımları.

>> O anın sözünü hayatın sözü gibi algılar ve yıllar sonra yorumlamaya kalkarsanız eğer memlekette bu salonlarda sosyal medyada o anın duygusunu sözünü aktaran milyonlar haricinde başka bir davalı göremezsiniz.

>> O yıllarda 140 karaktere sığdırılan sözlere bakarak kişiler, fikirler hakkında yorum yapmak bile mümkün olamayacakken yargılama hem de ağır cezada yargılamanın takdirini yine sizlere bırakıyorum.

>> Tüm vatandaşların yurttaş gazeteciliğini yaptığı bir dönemde, bir insan hakları savunucusu, bir siyasetçi, bir vatandaş olarak benim de toplumsal olaylar karşısında düşüncelerimi ifade etmem en temel hakkım ve görevimdir.

“Kamusal ve insani görevimi yapmış olmam yargılama konusu edilemez”

>> Paylaşımlarım, devleti aşağılamak değil tam tersine devlet adına görev yapanların devleti küçük düşürmemesi için bir uyarıdır, bir tepkidir. Bana sorarsanız vatandaşlardan daha çok devleti temsil yetkisi bulunanlar devleti aşağılamama ve itibarını yerle bir etmeme sorumluluğuna sahiptir. Paylaşımlarım incelendiğinde üzeri yıllarca kapatılan ve hala kapatılmaya çalışılan siyasi cinayetlerin açığa çıkarılmayışını, faillerinin yargılanamayışını, yine ‘Bu ülkede güvercinleri vurmazlar’ diyen Hrant Dink’in katledilişini, çocuk yaşta öldürülen Berkin Elvan’ın katillerinin hesap vermeyişini, her türlü rüşvet ve yolsuzluk batağına batan bakanların açığa çıkmış aleni suçlarına karşın siyaseten aklanışlarını sorgulayıp kamusal ve insanı görevimi yapışım yargılama konusu edilemez, suç olarak tariflenemez.

>> Soruşturulması ve yargılanması gereken ben değil biraz önce sözünü ettiğim kişi ya da kişilerdir. Suç olduğu iddia edilen paylaşımlarım da düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır.

“Gülen’e meczup demem kimleri ve neden rahatsız etti?”

>> İktidar mensuplarının ‘Hocaefendi’ diyerek el etek öpmek için randevu sırasına girdikleri, devletin bütün kaynakları peşkeş çektikleri bir dönemde Fethullah Gülen’e meczup demiş olmam kimleri ve neden rahatsız etmiş olabilir? 1981 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Psikiyatri bölümünde psikotik bozukluk tanısı konulan ve ilkokul mezunu olduğu bilinen Fethullah Gülen’e meczup demiş olmam kimleri ve neden rahatsız etmiş olabilir?

>> Bu tweetten de görüldüğü üzere değerlerinize, ilkelerinize ve ideolojinize uygun yaşıyor ve siyaset yapıyorsanız eğer, yıllar geçse de söyledikleriniz ve savunduklarınız çelişmiyor. Hiçbir kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmediğim gibi saygınlığını rencide edebilecek nitelikte herhangi bir somut isnadım olmamıştır.

>> Suçu her ne olursa olsun insan yaşamına alenen ve büyük bir pervasızlıkla son verenlere karşı bir yaşam hakkı savunucusu olarak tepki göstermemden daha anlaşılır bir şey olamaz. Halkın iradesine karşı yapılan ve sayısız masum insanı öldüren, yaralayan her durum darbedir. Darbelerle yüzleşmek, sebepleri ve sonuçlarıyla birlikte değerlendirmeyi; kim sebep olduysa yargılanmalarını sağlamayı gerektirir.

“Darbeye giden yolun taşlarını döşeyenler yargılanmalıdır”

>> Bu darbe ‘Bize allahın bir lütfu diyerek’ ya da tarafımızdan yapılan tüm uyarılara ragmen ‘darbeye giden yolun taşlarını döşeyerek’ ya da darbe girişiminde ölen ya da yaralanan sayısız masum insanı üzülerek ve içim acıyarak söylüyorum bu mahkeme salonunda olduğu gibi politik çıkarlarına alet ederek üstesinden gelinecek bir şey değildir. Darbeye giden yolun taşlarını döşeyenler de, darbeyi gerçekleştirenler de, darbe hukukunu işletenler de suçludur, sorumludur ve hukuk karşısında hesap vermelidir.

“Yaşamı ve yaşatmayı savundum, savunmaya devam edeceğim”

>> Öldürmeyi değil yaşatmayı meslek edinmiş, ölümü değil yaşamı kutsamış biri olarak hayatımın her alanında yaşamı ve yaşatmayı savundum, savunmaya da devam edeceğim. Devletin, toplumun, vatandaşın geleceği için değil sadece kendi gelecekleri için ölümü kutsayarak insanların yaşam haklarını gasp eden anlayışlara karşı daima mücadele ettim, bundan sonra da edeceğim.

Duruşma ertelendi

Duruşma savcısı mütalaasını açıkladı.

Savcı, Kaftancıoğlu’nun “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme”, “Silahlı terör örgütü propagandası yapmak”, “Kamu görevlisine hakaret”, “Türkiye cumhuriyeti devleti askeri teşkilatını aşağılamak” suçlarından 4 yıl 10 aydan 17 yıl kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti duruşmayı 6 Eylül 2019’a erteledi.

“Bu dava bir intikam davasıdır”

Duruşma öncesi CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale milletvekili Muharrem Erkek basın açıklaması yaptı. Muharrem Erkek şunları söyledi:

“Bu dava bir intikam davasıdır; bu dava İstanbul’a ve İstanbul’u savunan il başkanımıza karşı açılmış bir davadır. Asla yalnız yürümeyecek! Bu davaya bakan 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ni de ilgiyle izliyoruz. Her nedense tüm önemli siyasi davalar bu mahkemede görülüyor. Barış akademisyenleri, avukatlar, gazeteciler…”

Muharrem Erkek duruşma sonrası Kaftancıoğlu’nun açıklama yapacağını belirtti.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Son Dakika

Domuz kalbi nakledilen ikinci hasta da hayatını kaybetti

20 Eylül gününde genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakledilen Amerikalı Lawrence Faucette, 40 gün sonra hayatını kaybetti.

Turistik Doğu Ekspresi’nin biletleri 6 bin ila 12 bin 500 lira olarak açıklandı

Turistik Doğu Ekspresi biletleri satışa çıkarıldı. 11 Aralık gününde başlayacak olan seferlerin fiyatı bu yıl 6 ila 12 bin 500 lira olarak belirlendi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Can Atalay açıklaması: Yargı bağımsız, tarafsız en doğru kararı verecektir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP milletvekili Can Atalay’ın tutukluğuna ilişkin ‘tarafsızlık’ diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
- R E K L A M -

İlginizi Çekebilir

Eren Düzenli, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile birlikte çalacak

50'nci sanat sezonunda birbirinden değerli şef, solist ve müzisyeni sahnesinde ağırlayan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, 15 Kasım Cuma, saat 20.00’da şef Christoph Mathias...

“Yarışı önde götürdüğüm için saldırıyorlar”

İstanbul Barosu Başkan adayı Ali Gürbüz,  sosyal medya hesabı üzerinden kendisi hakkında çıkan iddialara ilişkin açıklama yaptı. Sosyal medya...

Domuz kalbi nakledilen ikinci hasta da hayatını kaybetti

20 Eylül gününde genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakledilen Amerikalı Lawrence Faucette, 40 gün sonra hayatını kaybetti.

Turistik Doğu Ekspresi’nin biletleri 6 bin ila 12 bin 500 lira olarak açıklandı

Turistik Doğu Ekspresi biletleri satışa çıkarıldı. 11 Aralık gününde başlayacak olan seferlerin fiyatı bu yıl 6 ila 12 bin 500 lira olarak belirlendi
- Advertisement -spot_imgspot_img

Çok Okunanlar

Van'da korkutan deprem

Van’ın Özalp ilçesinde saat 13:03’te 5.4 büyüklüğünde deprem yaşandı. AFAD yetkilileri, meydana gelen depremin derinliğinin 7 kilometre olduğu yönünde açıklamada bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Uyuz vakalarında endişeye sebep olabilecek bir artış yok

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca uyuz vakalarına yönelik olarak yaptığı değerlendirmesinde, “Vakalarda endişeye sebep olabilecek bir artış yok. Kısmi bir artış tespit ettik” açıklamasında bulundu.
- Advertisement -spot_imgspot_img

Bunlar da ilginizi çekebilir
Sizin için seçtiklerimiz