HaberlerBir beyaz Türk'ün Amerikalı siyahları kurtarma filmi...

Bir beyaz Türk’ün Amerikalı siyahları kurtarma filmi…

- R E K L A M -

Bir beyaz Türk’ün Amerikalı siyahları kurtarma filmi…

2016 yılında En İyi Belgesel Oscarı Ödülü’nü alan ‘Amy’ filminde Amy Winehouse’a sormuşlardı “Müziğinizin bu kadar beğenilmesini neye bağlıyorsunuz?” diye. O da “Yaşamadığım hiçbir şeyi eserlerimde işlemedim” diye cevap vermişti. Başarısını bir tür ‘organik’ oluşuna ve samimiyetine bağlıyordu.

Amerika’da sinema, geçmişin yaralarını sarmak ve toplumsal barışı sağlamak için de kullanılan bir araç oldu. Bunun içinde özellikle Amerikan toplumu için önemli olan sorunlarda film yapılması bir nevi teşvik ediliyor. Hatta festivallerde adı konmamış bir kota uygulanıyor. Siyah hakları, Yahudi Soykırımı, eşcinsellik gibi konular bu bağlamda en çok öne çıkarılanlar arasında.

Siyah hakları özellikle son yıllarda artan bir şekilde sinemada işlenmeye başladı. Bir tür vicdan temizleme ve özür dileme yoluyla toplumsal barışa katkı sağlanacağı umuluyor. Az çok başarılı olduğu da belli zaten.

Geçen yıl Oscar’da Onur Ödülü verilen ve hayatını sinemada siyah hakları savunuculuğuna adayan Spike Lee gibi başarılı yönetmenler de var. 1992 yılında Rodney King adlı bir siyahi genç polislerce darp edilip öldürülür. Sonrasında isyan patlar. Bu konuyu Amerikalı çok sayıda siyah hakları savunucusu yönetmen olmasına rağmen yeterince işlenmemiş ola-ak ki Türk yönetmen Deniz Gamze Ergüven meseleye el atmış.

Halle Beren, Daniel Craig gibi dev kadroyla bile ortaya her açıdan sırıtan bir parodi çıkmış. Şimdilerde vizyonda olan Spike Lee filmi ‘Karanlıkta Karşı Karşıya’yı izleyince Deniz Gamze Ergüven’in ne kadar başarılı bir film çektiği daha çok anlaşılıyor(!) Spike Lee izlese kanımca şöyle derdi: “Siyah haklarıyla ilgili film yapmaya gerek yok artık, son sözü acıları ruhunun en derininde hisseden bir büyük Türk yönetmen yapmış. Artık bana gerek kalmadı…’ Akabinde de sinemayı bıraktığını açıklardı muhtemelen.

Oysa 1992 yılında Türkiye tam bir karanlıktaydı. Ülkemizin Güneydoğu’sunda hukuk dışına sıkça çıkılarak yürütülen, kuruyla yaşın birlikte yandığı, ancak ülkenin daha da karanlığa gömüldüğü olaylar, Sivas’taki katliam, Alevilik, Hizbullah denilerek katledilen Gonca Kuriş’ler, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları, kadına şiddet, ekonomik krizler, yolsuzluklar, mülteciler, liste uzayıp gider.

İnsana demezler mi ülkenin dertleri bitti şimdi de Amerika’daki siyahları mı kurtarıyorsun diye?

Beyaz Türk aklı işte… Biz beyaz Türk deyince mevzuyu renk olayı olarak algılamış herhalde. Fransa adına Oscar’da yarışan filmi Mustang’de de amcasının tecavüzüne uğrayan kız çocuğunun üzerinde Gezi tişörtü ile ülkesinin sorunları için eylem yaptırıyordu.

Nasıl bir kafa anlamak mümkün değil. Kendi sorunlarını çözemeyen ancak başkalarının sorunlarını çözmeye çalışan bir zeka, daha doğrusu süper zeka(!)…

Filmde Türkiye’yle ilgili tek şeyde televizyonda arkada ses olarak geçen hindi sözcüğü(!)… Köklerini de unutmamış ne diyeyim. Yine de teknik beceri olarak iyi yönetmen. Aslında yapması gereken şey başkalarının uygun bulduğu senaryoları çekmek olmalıydı, yani Deniz Gamze Ergüven teknisyenlik yapmalı.

Aslında Deniz Gamze bize Beyaz Türk tarzı romantizmin kapitalist dünyada karşılığının olmadığını net bir şekilde gösterdi. Kendi toplumuyla ilgili yaptığı analiz ve eserlerde toplumuna ne kadar uzak olduğunu defalarca göstermişti. Aynı bakış açısını Amerikalıların me- selelerinde de gösterince ne kadar havada kalan bir tarzı olduğunu daha açık bir şekilde ispatlamış oldu.

Uluslararası hiçbir eleştirmen olumlu yazmadı filmle ilgili. Bu filmin bize öğrettiği şey, iktidarla özdeşleşen muhafazakarlarımızın bakışının evrensel karşılığı yok… Bunu biliyorduk ancak bu filmle kendilerini evrensel zanneden Beyaz Türk bakışının da karşılığının olmadığını görmüş olduk. Sonuç film Ekim’i reklamındaki gibi… ‘Buna rağmen geliyorsanız siz gerçek bir sinema seversiniz’ tarzında başkalarını aşağılayarak var olmaya ve kendinizi yüceltmeye devam edebilirsiniz.

Ancak bu da bir tek şartla mümkün: ya Mustang gibi oryantalist bir bakış açısıyla toplumunuzu aşağılayacaksınız ya da Edirne sınırını geçmeyecek ve kendi yalanlarınızla mutlu mesut gittiği yere kadar gideceksiniz.

Son günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un siyahi gençlerle çektirdiği samimi fotoğraf tartışılırken hep daha önce Fransız bir çocuğa kızması hatırlatılır. Ancak işin doğrusu o bence de. Çünkü o beyaz çocuklar ilk etapta Fransa’nın umudu dolayısıyla onlar daha fazla eleştirilmeli diğerlerinin sisteme uyum sağlaması bile başarı. Benim eleştirilerim de bu açıdan değerlendirilmeli.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Son Dakika

Domuz kalbi nakledilen ikinci hasta da hayatını kaybetti

20 Eylül gününde genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakledilen Amerikalı Lawrence Faucette, 40 gün sonra hayatını kaybetti.

Turistik Doğu Ekspresi’nin biletleri 6 bin ila 12 bin 500 lira olarak açıklandı

Turistik Doğu Ekspresi biletleri satışa çıkarıldı. 11 Aralık gününde başlayacak olan seferlerin fiyatı bu yıl 6 ila 12 bin 500 lira olarak belirlendi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Can Atalay açıklaması: Yargı bağımsız, tarafsız en doğru kararı verecektir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP milletvekili Can Atalay’ın tutukluğuna ilişkin ‘tarafsızlık’ diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
- R E K L A M -

İlginizi Çekebilir

“Yarışı önde götürdüğüm için saldırıyorlar”

İstanbul Barosu Başkan adayı Ali Gürbüz,  sosyal medya hesabı üzerinden kendisi hakkında çıkan iddialara ilişkin açıklama yaptı. Sosyal medya...

Domuz kalbi nakledilen ikinci hasta da hayatını kaybetti

20 Eylül gününde genetiği değiştirilmiş domuz kalbi nakledilen Amerikalı Lawrence Faucette, 40 gün sonra hayatını kaybetti.

Turistik Doğu Ekspresi’nin biletleri 6 bin ila 12 bin 500 lira olarak açıklandı

Turistik Doğu Ekspresi biletleri satışa çıkarıldı. 11 Aralık gününde başlayacak olan seferlerin fiyatı bu yıl 6 ila 12 bin 500 lira olarak belirlendi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Can Atalay açıklaması: Yargı bağımsız, tarafsız en doğru kararı verecektir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP milletvekili Can Atalay’ın tutukluğuna ilişkin ‘tarafsızlık’ diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
- Advertisement -spot_imgspot_img

Çok Okunanlar

Dünyaca ünlü ekonomist Robin Brooks: Dolar/TL serbest bırakılırsa 21’e düşer

Goldman Sachs’in eski ekonomisti ve Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) başekonomisti Robin Brooks, serbest bırakılması halinde dolar/TL’nin 21 seviyesine kadar düşeceğini açıkladı.

“Yarışı önde götürdüğüm için saldırıyorlar”

İstanbul Barosu Başkan adayı Ali Gürbüz,  sosyal medya hesabı...
- Advertisement -spot_imgspot_img

Bunlar da ilginizi çekebilir
Sizin için seçtiklerimiz