Anayasa Mahkemesi, Soma maden işçisi katliamını protesto edebilmek adına 2014 yılı içerisinde Ankara Güvenpark’ta gerçekleştirilen gösteride yaralanan Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç’un başvurusunu karara bağladı. Öztürk ve Koç başvurusunda Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağıyla Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Başvurucuların Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç ihbarında bulunmasının ardından kolluk görevlilerine yönelik olarak başlatılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti. Başvurucular; Soma katliamını protesto edebilmek adına gerçekleştirilen gösteriye polis müdahalesine yönelik soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile neticelenmesi sebebiyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
AYM tazminat ödenmesine hükmetti
Mahkemenin değerlendirmelerinde şu ifadeler yer aldı, “…Olayda zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı değerlendirilmiştir. Başvurucuların Güvenpark’ta yaralandıkları, ibraz ettikleri CD’deki sekiz saniyelik görüntüden anlaşılmıştır. Güvenpark’ta toplanan göstericilere yapılan kolluk müdahalesinin gerekliliği, idari ve yargısal mercilerce ortaya konulamamıştır. Ayrıca başvurucular hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan bir soruşturma açılmamıştır. Bu nedenlerle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutu ihlal edilmiştir…. Soma’da özel bir şirketin işlettiği maden ocağında 301 kişinin ölümü ve birçok madencinin de yaralanmasıyla neticelenen kazadan bir gün sonra olay henüz gündemdeki sıcaklığını koruduğu sırada sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun değişik kesimlerinin kazanın bu kadar çok işçinin ölüm ve yaralanmasıyla sonuçlanmasını protesto etmek istemesi çoğulcu demokratik sistemde olağan kabul edilmelidir. Kamuya açık alanda düzenlenen gösteriler, günlük yaşam düzenini belirli bir derecede bozmakla birlikte bu gibi durumlarda kamu makamlarının daha hoşgörülü bir tutum takınması, kolluğun da daha dikkatli ve profesyonel davranması gerekir….”
AYM ayrıca, başvuruculara ayrı ayrı 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.