Söz konusu araştırma, toplam 8 milyon insanın yaşamakta olduğu Kocaeli, Ergene Çayı havzasında yer alan Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya’daki çevre kirliliğinin gıdalarda ve suda kanserojen etkiler oluşturduğunu ortaya koyuyor.
KHK ile görev yaptığı üniversiteden ihraç edildiğini ifade eden Bülent Şık, kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik savunma yaptı.
‘Raporları temin etmedim, zaten görevim gereği bende vardı’
‘Göreve ilişkin sırın açıklanması‘, ‘yasaklanan bilgileri temin etme‘ ve ‘yasaklanan bilgileri açıklama‘ suçlamalarının yöneltildiği Şık, zaten projede yer alması sebebi ile raporların kendisinde mevcut olduğunu belirtti.
Şık, “Bu nedenle ‘temin ettiğim’ yönündeki suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
‘Bakanlık halk sağlığına ilişkin araştırmayı açıklamadı’
2011 ile 2016 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmanın amacının halk sağlığını etkileyen faktörlerin tespitine ilişkin olduğunu dile getiren Şık, “Sağlık Bakanlığı, üç sene boyunca bu olumsuz durumlarla ilgili bir rapor hazırlamadı. Halka da bu konuda herhangi bir ara rapor sunulmadı” şeklinde konuştu.
‘Halka sorumluluğum gereği sonuçları açıkladım’
Araştırmanın ‘vahim‘ sonuçlar içerdiğini belirten Şık, bakanlığın gereken önlemleri almayarak insan hayatını ve doğadaki canlıları tehlikeye attığını belirtti.
Şık, “Ben de bir bilim adamı olarak ve projede yer alan biri olarak halka sorumluluğum gereği araştırmanın sonuçlarını açıkladım” dedi.
Mahkeme, Sağlık Bakanlığı’na araştırmanın açıklanmasının yasaklanmasına dair bir kararın olup olmadığının sorulmasına karar vererek duruşmayı mayıs ayına erteleme kararı aldı.