Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin (AB) yapı taşı olarak kabul edilen ‘Schuman Bildirisi’nin 70’nci yıldönümünde yayımladığı söz konusu mesajda, Türkiye’nin AB adaylık statüsününü tescil edildiği 1999’dan beri 9 Mayıs Avrupa Günü’nün kutladığını hatırlattı.
9 Mayıs 1950 gününde Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Avrupa’da barışçıl ilişkilerin kalıcı şekilde kurulması gerektiğinin zaruri olduğunu ifade ederek, sistematik ve organize bir Avrupa kurmak gayesiyle daha sonra ‘Schuman Bildirisi’ olarak anılacak bir kanun teklifi açıklamıştı.
Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi: “Schuman Deklarasyonu’nun ardındaki düşünceler, tüm dünyayı yıkan bir savaşın ardından Avrupa’nın küllerinden yeniden doğmasını, ülkelerin farklılıklarını ve düşmanlıklarını bir kenara bırakarak barış, güvenlik, kalkınma ve refah için bir araya gelmesini sağlamıştı. Bugün yine yıkıcı bir felaket ile karşı karşıyayız. Bu kez ortak düşmanımız, hiçbir sınır tanımayan, sadece sağlığımızı değil refahımızı, sosyal düzenimizi ve insani bağlarımızı tehdit eden bir virüs. Bu gözle görülmeyen küçük düşman bize, son dönemde unutma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımız, popülist politikalara ve kısa dönem ulusal çıkarlara feda etmeye hazır hale geldiğimiz ‘birlik olma’nın, birlik içinde güçlü olmanın anlamını tekrar hatırlatmıştır.”
AB’nin bu krizden de güçlenerek çıkacağını düşündüğünü belirten cumhurbaşkanı, “Ayrımcılık ve nefret dili bir kenara bırakıldığında, Avrupa’mızın ortak menfaati küçük siyasi oyunlara veya ulusal çıkarlara feda edilmediğinde, kapsayıcı ve adil olunduğunda daha güzel günlerin bizim olacağına inancım tamdır” ifadelerini kullandı.
“Salgın döneminde pek çok AB üyesi…”
Erdoğan açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti: “Bu zor günlerin, Türkiye – AB ilişkilerini yeniden canlandırmak konusunda sunacağı fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Şimdiye kadar ülkemize pek çok konuda ayrımcı ve dışlayıcı tutum takınan AB’nin, artık hepimizin aynı gemide olduğunu anladığını umuyorum. Salgın döneminde pek çok AB üyesi ülkenin ülkemizden yardım talebinde bulunduğu, ülkemizin sağlık sistemi ve aldığı önlemler ile pek çok AB üye ve aday ülkesine örnek olabilecek düzeyde bulunduğu görülmüştür. AB üyeliğine aday, müzakere eden, AB ile gümrük birliği içinde olan, AB’nin en önemli ticaret ve yatırım ortaklarından Türkiye’nin, Birliğin salgın süresince ve salgın sonrası dönemde alacağı tüm önlemlere ve çalışmalara katılması AB’yi ancak daha güçlü kılacaktır.”
Dönemin güçleri birleştirme dönemi olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin müzakere sürecinde karşılaştıkları zorluklara Avrupa Birliği’ne tam üyeliğe ulaşmakta kararlı olduğunu belirterek tüm Avrupalıların Avrupa Günü’nü tebrik etti.