Nusret, söz konusu davada bahsi geçen New York’un Manhattan semtinde yer alan şubesini Ocak 2018’de açmıştı.
New York Post’un yaptığı habere göre şubede çalışan Mustafa Fteja isimli garson kovulmadan önce bahşişlerine el konduğunu öne sürerek davacı oldu. Fteja konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında “Nusret bahşişleri bir ortak havuza atıp daha sonra veriyordu. Fakat bunların yüzde 3’ünü keserek veriyordu. Para havuzundaki para serviste çalışmayanlara da veriliyordu. Garsonlara verilen para, barista, suşi ustası ve müdürler arasında paylaştırılıyordu” ifadelerine yer verdi.
İşine son verilen garson ABD’de zorunlu olarak kabul gören yüzde 18’lik bahşiş oranı üzerindeki bahşişlerin de yine Nusret tarafından verilmediğini öne sürdü.
Fteja, müşterilerin bahşişi garsonlara verdiğini ifade ederken, Nusret’in bahşişleri ödenmeyen ya da daha az aldığından şikayetçi olan garsonları sistematik olarak kovduğunu dile getirdi.
New York Post, New Yorkluların aşırı pahalı olması ve sağlık kurallarını hiçe sayarak etleri çıplak elle dilimlemesi sebebi ile Nusret’i eleştiri bombardımanına tuttuğunu da aktardı.
Open table sitesine göre Nusret’in menüsünde yer alan şarap ve ana yemek fiyatı 300 dolar (yaklaşık 1700 lira) ile 10 bin dolar (yaklaşık 54 bin lira) arasında değişiyor.