BBC Türkçe’nin yaptığı habere göre söz konusu bu fonların “daha özgür ve hoşgörülü bir İslam’ın ortaya çıkmasını engellediğini” kaydeden ilk kadın imam, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kurda kuzu emanet etmezsiniz. Biz yabancı ülkelerin camilerimizi idare etmesine izin veriyoruz. Bu şartlar altında nasıl Avrupa ile uyumlu bir İslam anlayışı oluşturabiliriz?”
Yaklaşık 6 milyon Türk’ün yaşamakta olduğu Almanya’da, 900 caminin giderleri doğrudan Türkiye tarafından karşılanıyor.
İmamların hepsinin Türk devletinin çalışanları olduğunu dile getiren Ateş, “Bizim buradaki, Avrupa’daki ihtiyaçlarımızla nasıl bir bağ kurabilirler?” diye konuştu.
Demokrasi, cinsiyet eşitliği ve LGBT haklarına karşı olan bir İslam’ın öne çıkartıldığını ifade eden Ateş, bütçesi yalnızca toplanan yardımlardan oluşan cami için “Neden Alman bir camimiz olmasın?” dedi.
İlk ‘eşitlikçi cami’
Ateş, 2017 yılında Almanya’daki ilk ‘eşitlikçi camiyi‘ oluşturduğunda, ölüm tehditleri aldığını belirtti.
Bu camide bir buçuk yıldır kadınlar ve erkekler yanyana namaz kılıyor. Burkanın yasak olduğu camide, kadınlar da duaları yönetebiliyor.
İstanbul’da doğan ve altı yaşındayken Almanya’ya taşınan Ateş, son 12 yıldır yaptığı iş ve aldığı tehditler sebebi ile polis koruması altında.