Güney Kore’de 2013 yılı içerisinde hayata geçirilen bir girişim, kısa sürede büyük başarıya ulaştı. Bir karı kocanın kurduğu ‘İçimdeki cezaevi’ (Prison Inside Me), insanların hapse girmek için sıraya girdiği bir yere dönüştü.
İlk etapta kulağa garip gelen bu fikrin ortaya çıkış noktasını, ‘sahte cezaevi’nin kurucularından Noh Ji-Hyang, anlattı. Ji-Hyang ortaya çıkan bu projeyi, “Eşim bir savcı. Bazı zamanlar haftada 100 saati aşan sürelerde çalışıyordu. Bunaldığı zamanlarda, ‘Böyle çalışmaktansa 1 hafta hapis yatmayı tercih ederim’ diyordu. İnsanların günlük hayatın stresinden uzaklaştığı bir yer fikri böyle ortaya çıktı” ifadelerine yer vererek anlattı.
Bu fikirden yola çıkarak, Hongcheon bölgesinde bir tesis kuruldu. Cezaevinde kalmak isteyenler, listeye adlarını yazdırdıktan sonra bir gece için 90 dolar ücret ödüyor.
Binaya giriş esnasında sözde mahkumlara kurallar anlatılırken, telefonları ve diğer kişisel eşyaları alınıyor. Mahkum kıyafetleri giydirilen kişiler, içeride yalnızca tuvaleti bulunan 5 metrekarelik bir hücreye yerleştiriliyor.
Diğer mahkumlar ile konuşmanın yasak olduğu cezaevinde, mahkumlara bir yoga matı, bir kalem ve defter veriliyor.
Cezaevinde bir gün geçiren müşterilerden Park Hye-ri yaşadıklarını, “Çok uzun süreler çalışıyorum, çok meşguldüm. Şu an burada olmak yerine işlerimi bitirmem gerekiyordu. Ama bir an durup düşünmeye ve hayatımın nasıl daha iyi olacağına karar vermem lazımdı. O yüzden buradayım” ifadelerini kullanarak anlattı.
Cezaevinde kalanların özgürlük duygusunu tattıklarını ifade eden Noh Ji-Hyang, “Buraya gelenler genelde 24 ya da 48 saat geçiriyor. Günlük hayatta, beklentiler içindeki baskıyı fark ettiklerinde, ‘Burası bir hapishane değil, geri döneceğimiz yer bir hapishane’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Güney Kore’de başta teknoloji sektörü olmak üzere, baskının ve rekabetin yüksek olduğu haftalık 100 saati aşan çalışma şartları dikkat çekiyor. Yapılan haberde bu durumun, toplumda depresyon ve intihar eğilimlerini artırdığı belirtilirken, bu tip girişimlerin aksine hükümetin de harekete geçtiği vurgulanıyor.
Saat başı minimum ücretlerde artış gerçekleştirilirken, haftalık çalışma saatleri de 68’den 52’ye düşürülmüş durumda.