Bosna Hersek’in doğusunda yer almakta olan Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri tarafından işgal edilmesinin sonrasında Birleşmiş Milletler bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar Sırplara teslim edilmişti.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolünde bulunan bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölgede, fabrikalarda ve depolarda katletti ve toplu mezarlara gömmüştü.
Bu sebep ile hayatını kaybedenlerin aileleri, sevdiklerinin cenazesine bile sahip olamadı. Yıllar geçtikçe gerçekleştirilen aramalar sonucunda bulunan cansız bedenler kısım kısım defnedildi. Bugün de kimlik tespiti yapılan dokuz kişi daha Potoçari Anıt Mezarlığı’nda kılınacak cenaze namazının sonrasında toprağa veriliyor.
Potoçari Anıt Mezarlığı’na bugüne kadar 6 bin 643 katliam kişi defnedildi. Bugün toprağa verilenler ile birlikte sayı 6 bin 352’ye yükselecek.
Avrupa’nın göbeğinde meydana gelen katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarının ‘mezarına sahip olanlar’ dua edebilmek adına mezarlıkta buluştu. Babasına, kocasına, oğluna, kardeşine, arkadaşına, amcasının mezarına koşanların gözünde yaş zihinlerinde yaşananların acı hatırası ve özlem vardı.
Öldürülenlerin en genci 23 yaşında
Bu yıl defnedilen kişilerin en genci öldürüldüğünde 23 yaşında olan Salko İbisevic, en yaşlısı ise 70 yaşında öldürülen Hasan Pezic.
Toprağa verileceği açıklanan diğer kurbanlar ve yaşları ise şöyle:
“Sead Hasanovic (24), Alija Suljic (26), Hasib Hasanovic (25), Zuhdija Avdagic (48), Bajro Salihovic (52), İbrahim Zukanovic (54), Kemal Music (27).”
Cenaze namazı öncesinde aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu birçok dünya liderinin gönderdiği görüntülü mesajların gösterileceği anma programı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna’daki savaşta Birleşmiş Milletler askerlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasında düzenlenen anma törenine yolladığı mesajda şu ifadeleri kullandı:
“Soykırımın üzerinden çeyrek asır geçse de acımız halen tazedir. Ortaya çıkarılan her toplu mezarla yüreklerimiz yeniden dağlanıyor. Hala kadınlar kocalarına, çocuklar anne-babalarına kavuşmanın umuduyla yaşıyor. Aradan geçen bunca zamana rağmen hala çocuklarının yolunu gözleyen anneler var. 25 yıldır mavi kelebeklerin izinde sevdiklerimizi arıyoruz. (…)
Onca drama, katliama ve gözyaşına rağmen, Avrupalı siyasetçiler Srebrenitsa katliamından hiçbir ders çıkarmadılar. İslam düşmanlığını körükleyen, yabancı karşıtlığını destekleyen söz ve beyanatların halen serbestçe kullanılması, geleceğimiz adına büyük bir endişe kaynağıdır. Bir daha benzer acılar yaşamamak için uluslararası kuruluşlar yanında bizlere de önemli sorumluluklar düşüyor. “